kapat

31.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Limasollu
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET TAN(tana@sabah.com.tr )


Kültür savaşı!

Bakanlık, bir vakfa verdiği paraların nasıl harcandığını denetlemek istiyor. Kıyamet kopuyor. TBMM üyeleriyle ve askerlerin iyi bildiği bir söz var:

- Güven, kontrole mani değildir.

TBMM; çünkü aslında bir yasa olan Bütçe'nin kullanım ve denetim yetkisi Meclis'in. Askerler; çünkü o vakfa arazi tahsisi Evren Paşa'nın buyruğuyla gerçekleşti. Evet, güven kontrole mani değil. Geceleri, nizamiyelerde orgenerallere bile parola sorulması, TBMM'deki oylamalarda oyların gerekirse tekrar tekrar sayılması bundan.

Kamunun parasının nasıl harcandığını inceletmek ne hikmetse "savaş" sayılıyor.

Gazete başlıkları şöyle:

- 32.5 milyonluk savaş

- Ayazağa Kültür Merkezi Meydan Muhaberesi

Nedense, İstanbul'un 69 miletvekili yerine, İstanbul'un medyası "savaş alanı"na çağrılıyor.

Elbette bu alanda medyanın söyleyeceği söz, soracağı sorular var.Ama önce savaşan tarafların durumunu da hakça yansıtmak gerek. Elbette medyaya hiçbir bakan dayanamaz. Ama Kültür Bakanı'nı püskürtmek yetecek mi?

Arkada Maliye Bakanı var... Hazine var... Başbakan var... Sayıştay var... Yüksek Planlama Kurulu var... Ve TBMM var.

Diyelim ki, Kültür Bakanı ricat etti. "Ayazağa Kültür Merkezi harcamalarını inceletmekten vazgeçtim" dedi. Ama, o sevimsiz deyimle "savaş" yine de sürecek. Çünkü kültür önemli ama hukuk devleti kültürü daha da önemli. Kültür belki insanlığın temeli. Ama kültürün de temelinde, hukuk var ve olmalı.

***

Kamu kaynaklarını kullanan herkesin hesap vermesi hukuk devletinin de, uygar, demokrat toplum olmanın temel koşulu. Bir vakıf kamu kaynaklarını kullanıyorsa, bunun hesabını açıklamak zorundadır. Hem de her yıl açıklamak zorundadır. Bu genel ve temel kural. Ama İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı için ayrıca bir de özel kural var:

- Ayazağa Kültür Merkezi'ne Maliye Bakanlığı'nca transfer edilecek, 30 milyon dolar karşılığı TL' nin Yüksek Planlama Kurulu'nun kararı uyarınca, Maliye'ce denetlenecektir. (6 Mart 1998 tarihli ve 98-t.8 sayılı YPK Kararı.)

Şimdi bu hükmü, vakfın saygın imajı uğruna hangi sayın bakan görmezlikten gelebilir? Gelirse bunu kültür adına kazanç mı sayacağız? Ya pekiyi kamu kaynaklarının kullananların hesap vermesi kuralı?

***

Girişim, demokrasiyle daha da derinlik kazanan Türkçe'nin çok güzel sözcüklerinden. Eskiden girişimciye de, müteşebbis denirdi. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı belki yöneticilerinin kimliği nedeniyle etkisiyle en girişimci en müteşebbis vakıf izlenimi veriyor. Evren Paşa söz konusu araziyi tahsis ettirirken vakfın bu özeliklerine güvenmişti. Vakıf girişimcilik gücüyle İstanbul'un sanata önem veren holdinglerinden, kültüre ağırlık veren bankalarından, şirketlerinden ve özel kişilerinden kaynak sağlayacaktı. Vakıf 10 yıldır kaç dolarlık bir özel girişimci katkısı sağladı?

Kültür Merkezi için harcanan 32.5 milyon doların 30 milyon dolarını o da "harcamaları inceleme koşuluyla" Maliye Bakanlığı'nca verildi. 2.5 milyon dolar ise İstanbul Borsası'ndan "bağış" olarak alınmış. Bu ise bağıştan çok alışverişe benziyor. Kültür Bakanlığı'na ayrılması sözleşmeye bağlanan bazı salonların kullanım hakkı Borsa'ya devredilmiş. Evet, bir vakfı vakıf yapan, alması değil vermesidir.

İKSV ise, yazgısını yalnızca devletin vereceğine bağlamışa benziyor. Ticaretin, ekonominin başkenti İstanbul'da, kampanyalarla özel kaynaklar ve bağışlar sağlamak yerine yüzde 100 mali desteği devletten bekliyor. Kimsenin Kültür Merkezi'ni durdurmaya niyeti yok. Yerine et kombinası yapılmak isteniyor gibi gösterilmesi, hele de Kültür Bakanı'nın kültüre hasımmış gibi sayılması da hoş değil.

Medya kültürel duyarlılığını daha farklı ortaya koyabilir.

Bunun için fırsat da var: Kültür Bakanlığı'nın 2001'deki bütçesi 100 gün sonra TBMM'ne gelecek. Benzer duyarlılığa Kültür Bakanlığı bütçenin binde 2'den yukarıya çıkarılması için de gereksinme var.

Bir küçük not: Ankara ve bu hükümet Ayazağa Kültür Merkezi için cimrilik yapıyor diyenler için... Ayazağa Merkezi için sağlanan toplam para, Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nin 1.7 katı, Turizm Bakanlığı'nın geçen yılki bütçesinin yarısı kadardır. Bu bakanlığımızın telefonlarına 2 milyar liralık (O günlerde 4 bin dolar) bir borç için haciz işlemi yapıldığını da anımsatalım!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır