kapat

22.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Limasollu
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Fındıkçılığı bıraktılar, hamallarla uğraşıyorlar.

Böylesini de kimse ne duymuş, ne de görmüştür. Adamlar fındık üreticisi... Her sene ürettikleri fındığı çuvallayıp, Fiskobirlik'e teslim ederler. Düzce'ye bağlı Konuralp adında bir bucak var. İşte oradaki Fiskobirlik deposuna mal getirenler, teslimat zamanında hamallarla uğraşmak zorunda kalıyorlar. Nereden geldikleri belli olmayan bir takım kişiler, vasıtalardan çuvalları depoya taşımak için ücret istemeye başlamışlar. Halbuki şimdiye kadar böyle bir âdet yoktu...

O bahsettiğim türedi hammallar, gerek üreticiyi korkutarak, gerek tehdit ederek para sızdırıyorlar... Neymiş, çuvalları onlar taşıyacaklarmış... Ve inanırmısınız sen ne verirsen o değil, onların istedikleri parayı alıyorlar. İstersen itiraz et, başına gelmedik şey kalmıyor. Fındık üreticisi zaten gariban vatandaş,ne kabadayılıktan anlar, ne küstahlıktan, ne de zorbalıktan... Malını teslim edip, gidecek. Eğer bahşiş vermezlerse, o zaman da çuvalları 5 metreden aşağıya düşüyor, patlıyor ve fındıklar da dağılıyor. İşin yoksa onları topla...

Anlaşılan burada bir çete türemiş, milleti rahatsız ediyor. Aslında buradaki yapılan işlemde devlet hem müteahhide taşıma parası ödüyor, yasal olmayan yollarla da çiftçi hammallara haraç vermek zorunda kalıyor. Bu durumun üstüne eğilen birileri çıkmayacak mı?... Çıkması lazım, çünkü devletle halk arasına giren bu parazitler sonunda orada büyük olaylar çıkmasına sebep olacaktır. Benden uyarması...

Utanılacak bir olay daha!...
Hani sessizlerin sesiyim ya, hani ben haksızların karşısındayım ya, hani ben dert babasıyım ya... Böyle olunca da hemen hemen bütün dertler bana akmaya başladı. İçlerinden ufak da olsa bir tanesi çok ilgi çekici geldi. Defalarca temas etmeme rağmen, konularda bir değişiklik yok...

Hatırlayacaksınız, şu Halk Kütüphaneleri ile ilgili kaç sefer ikazda bulundum, uyarılar yaptım. Ama kim okur, kim dinler... Ama ben yine de yılmayacağım. İşte Ankara'dan bana yazan bir grup öğrencinin sesi;

"Sessizlerin Sesi Ahmet Ağabey,
Semtimizde bulunan, Kültür Bakanlığı'na bağlı Cebeci İl Halk Kütüphanesi yaklaşık 2,5 senedir kapalı... Gerekçe olarak da tamirat diyorlar. Fakat sadece yapılan şey, "Kütüphane Kapalıdır" diye yazan kağıdı eskiyince değiştirmek... Bu durumda bizler de Kızılay'daki Adnan Ötüken Kütüphanesi'ne gidiyorduk. Fakat o da yine tamirat gerekçesi ile 6 aydır kapalı.. Başkente yakışıyor mu ağabey?... 2,5 senede kaç tane bina yapılır, ki geçtim tamirattan... İnsanın aklına neler geliyor. Demek ki bu da bir soygun yöntemi mi acaba?..."

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır