DYP... Demirel... ve gündem

Tansu Çiller'in "son ataklarını... ANAP'a zeytin dalı uzatmasını" yorumlarken... "Üç korkudan" bahsetmiştik.

Demirel korkusu.

MHP korkusu.

Ve baraj korkusu.

Prof. Çiller "sabah erkenden" aradı.

Ve dedi ki:

- MHP'nin neyi kaldı ki korkayım?.. Sorarım size, MHP, ne yaptı da oyu yükselecek?

Sonra da güldü:

- Sonbahar'ı bir görün, sonbaharı.

***

Tansu Hanım bize bazı sorular sordu.

Ve biz de her sorduğuna "doğru... Haklısınız" yanıtını verdik.

Örneğin...

- Sorarım size, tarım kesimi perişan değil mi?

- Doğru... Haklısınız.

- Sorarım size, gençler işsizlikten ne haldeler?

- Doğru, haklısınız.

- Sorarım size, Türk Cumhuriyetleri ile ilişkiler aksamıyor mu?

- Doğru, haklısınız.

Prof. Çiller:

- Eeee... Öyleyse... Ben bu MHP'nin neyinden korkacağım?.. Bunlar milleti görmez, duymaz mı sanıyorlar?

***

Prof. Çiler daha sonra sözü "Demirel'e" getirdi.

İşte söyledikleri:

* Çok iyi ilişkiler içindeyiz.

* Kendilerinden çok da faydalanıyorum.

* Sayın Demirel'e hazırladığımız programı götürdüm... Milletin önüne bir istikrar ve değişim programı ile çıkmak lazım.

* İstikrar kalıcı hale getirilmeli. Bu hükümet bunu yapabilir mi?.. Milletin endişesi var.

***

"Demirel konusu" tamamlanınca...

Tansu Hanım yine "başa" döndü:

- MHP, 1999'da tarım kesiminden çok oy aldı... Bunlar, bizim eski oylarımızdı... Şimdi bir dolaşın, bakın, ne göreceksiniz?.. MHP'nin neyinden korkacakmışım?

***

- Sayın Demirel, Çarşamba günü Sayın Çiller ziyaretinize geldiler.

- Doğrudur.

- Ne görüştünüz?

- Daha çok kendi faaliyetleri ile ilgili bilgi verdiler... Benden bir talep yok.

- Faaliyetlerini nasıl buldunuz?

- Sıkıştırma beni.

- Siyasette bir "Demirel korkusu" var mı?

- Ben nereden bileyim.

***

"Konu" hakkında... "Korku" hakkında... DYP yönetiminden Hasan Ekinci de düşüncelerini söyledi.

Demirel korkusu...

- Demirel'i ya seveceksin... Ya da ondan korkacaksın... Biz seviyoruz.

MHP korkusu...

- Göz, hasmını iyi tanır... Onların korku salacak bir şeyleri kalmadı.

Baraj korkusu:

- Ekonomide Vehbi Koç nasıl bir markaysa... Firmaysa... Siyasette de DYP öyle bir marka... Siyasi firma.

***

Tabii ki kimse "yoğurdum kara" demez.

Veya "bizim parti darda."

Elbette herkes "markasını... Firmasını" övecektir.

Bunu yadırgamıyoruz.

***

Gözlemimiz... Yorumumuz o ki...

DYP, sonbaharda, siyasetin ipinin daha da gerileceğini... Ve koalisyonun "bozulacağını" düşünüyordu.

Mesut Bey'in kabineye girişi, koalisyonun kısa vadede bozulma ihtimalini ortadan kaldırdı.

Bu demektir ki...

"Gündemde, DYP'ye, hâlâ yer yok."

DYP'nin son çıkışları, biraz da, "gündemde yer aramaya dönük" olsa gerek.