kapat

14.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
iku
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RUHAT MENGİ(rmengi@sabah.com.tr )


Turizm sorununu çözmek gerek!

Medyanın son günlerdeki gündemiyle halkın gündemi ne derece örtüşüyor bu konuda şüphelerim var. Örneğin birdenbire Tansu Çiller'in merkez sağı birleştirme projesi yeni bir buluş gibi ortaya atılıveriyor. Sorunun Mesut Yılmaz'la anlaşılarak çözülmesi gerekirken bu yapılmıyor, konu halka açılıyor.

Merkez sağın yepyeni bir lider etrafında toplanması ihtimali mi bu telaşa neden oldu acaba diye düşünüyor insan. Ayrıca Tansu Çiller'in bu gibi konularda yaptığı açıklamaların ne derece inandırıcılığı kaldı o da tartışılır. Bizde siyasetçiler insanların sabrı taşıp, sıtkı sıyrılınca kısa bir süre "low profile" çiziyor, ortalıktan kayboluyor sonra birdenbire hoop... Yeniden doğuyorlar.

Adeta reankarnasyon gibi birşey... Tek farkı aynı bedende taptaze bir can, taptaze bir kimlik olarak ortaya çıkmaları. Maşallah hiçbir olay, hiçbir skandal onları yerlerinden oynatamıyor. Oynatamadığı gibi tam aksine önlerine yepyeni ufuklar, yepyeni imkânlar açıyor.

Şimdi yaşamlar da uzayacağına göre en ufak bir şüphem yok, biz yetmişbeşimize geldiğimizde bunlar bir yere gitmeyecek, hâlâ başımızda olacaklar. Gerçekten, kelime anlamıyla devlet "büyükleri" olarak. Yok, yok bu kez ağlama molası vermeyeceğim merak etmeyin. Ama giderek bu tür olayların beni "Pembe Panter" filminin komiserine dönüştürdüğünün de farkındayım. Hani Peter Sellers'ın oynadığı İnspector Clusoe'yu her görüşte yüzünün tikleri oynayan, dengesini kaybeden komisere.. Neyse.

Yazının başına dönelim, bence halkımızın şu anda asıl gündemi (geçim, ekonomi vb. dışında) aşırı sıcaklar, bu yüzden verilen tatili iyi değerlendirmek, turizm gibi konular (izlediğim kadarıyla magazin haberleri de gündemde önemli bir yer tutuyor.) Ama siyasetten artık baygınlık geldiği için asla siyaset ve alışılagelmiş, hattâ bıktırmış siyasetçiler değil!

Assos, Truva, Bodrum
Gelelim turizme.. İki hafta önce Edremit Körfezi taraflarındaydım. Türkiye'nin en tarihi yerlerinden olan Assos ve Truva'da çok az turist görmek beni üzdü. Gerçi Assos'taki bütün restoranları dolaşıp en taze deniz ürününün üç günlük olduğunu görünce "Adamlar açlıktan kaçmışlardır" diye düşündüm ama bu işin şakası tabi. Oysa turizm bizim için şaka götürmeyecek kadar ciddi bir konu.

Antalya'da bu yaz rekor sayıda turist var deniyor. Ama Ege'de durum öyle değil. Nedenini araştırmak ve derhal çare bulmak zorundayız. Dün Bodrum'a geldim. Bodrum'da kalabalık çok ama turistik tesislerde beklenen kalabalık yok. Benim kaldığım otel sunduğu "maximum inclusive" gibi imkanlar ve süper servisiyle sorununu çözmüş ama çevrede görünen diğer otellere baktım, çoğu neredeyse bomboş. İlgililer son deprem haberlerinin yine fazlaca verilmesinin büyük ölçüde rezervasyon iptaline neden olduğunu belirtiyorlar. Hepsinin söylediği tek şey var "turizm konusunda medyaya büyük görev düşüyor. Sorumluluk ve dikkat şart!"

Muhteşem oteller
Gittiğim zaman Antalya'ya ve diğer illerin tesislerini de size anlatıyorum. Bodrum'daki oteller moteller de nasıl güzel, nasıl bakımlı, inanın eşine dünyanın en az yerinde rastlanır. Eğlence deseniz eğlence, yemek deseniz en güzeli, deniz, güneş.. Daha iyisi yok! Ucuzluk deseniz Yunan Adalarından millet günlük alış-verişi için bile Türkiye'ye geliyor. Bu turizm işini çözmek zorundayız.

Bodrum Resort Otel Gümbet'in en güzel otellerinden biri. Nefis bir kumsalı, kocaman bir havuzu, dört tenis kortu, sağlık ve alışveriş merkezi, animasyonu ve sayamadığım kadar çok restoranı ve barı var. Oteldekiler dışında sahilde bir İtalyan Lokantası, Türk mutfağı yemekleriyle Sini Restoran ve Değirmen Köftecisi. Değirmen Bar'ın altında, havuz kenarında yeralan köfteci akşamları da Serdar'ın gitarıyla söylediği romantik şarkılarını dinleyeceğiniz şık bir restorana dönüşüyor.

Değirmenin tepesindeki bar başlıbaşına bir olay. Ayışığında, değirmenin çevresine dizilmiş minderlere oturuyor ve aşağıdan gelen nefis gitar sesi dalgaların sesine karışırken Gümbetin büyüleyici, rengarenk manzarasını izliyorsunuz. İnanılmaz bir güzellik.

Otelin önemli bir özelliği biraz önce sözettiğim "maximum inclusive" uygulaması. Bu birçok otelde uygulanan "herşey ödenen otel ücretine dahil" sisteminden de fazlasını sunuyor müşteriye. Bütün su sporları, kuaför, yemek saati dışındaki tüm yiyecek ve içecekler de ücretsiz. Tüm restoran ve barlar da.

Vallahi bu kadarını aklım almıyor. Ama eğer kendiniz görmek isterseniz rezervasyonunuzu mutlaka turizm acenteleriyle yaptırmayı unutmayın, fiyatlar çok farkediyor.

(Not:Edremit-Çanakkale ile ilgili yazımdan sonra birçok okurum tatil için gittiklerinde nerelerde kalınabileceğini sordular. Altınoluk, Akçay, Ören, Ayvalık gibi yerlerde gider gitmez biraz dolaşmak kaliteli bir otel ya da pansiyon bulmak için yeterli. Oralarda önceden rezervasyon pek gerekmiyor.)

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır