Manyetik kartların yüzde 24'ü bozuk mu?

Eğer öyleyse yandık demektir. Çünkü yıllardır süre gelen bir problemmiş... Kartlı ankesörlerde kullanılan manyetik telefon kartlarından günde en az 400 bin tane piyasaya sürülmekte... Yani ortalama 1 milyon 200 bin Türk Lirası'ndan hesaplandığında, 600 milyar ediyor. Bu arada herhangi bir bayii veya PTT'den aldığınız kartı geri götürüp, iade etmek istediğinizde almıyorlar. Bu kartlar ancak Ankara-Macunköy veya İstanbul-Bakırköy'deki Telekom Kart Değiştirme Gişeleri'nde değiştirilebiliyor. Zaten büyük şehirlerde kimse 1 milyon 200 bin lira için, 3 saat kuyrukta beklemiyor. Artı yol parası da vermiyor.

Dolayısıyla hergün 144 milyar halkın cebinden gasp edilmiş oluyor. Kişilerin cebinden çıkan paralar küçük olduğundan, kimse ses çıkarmıyor ama toplam rakkam büyük... Hatta bu yüzden insanlarımız GSM telefonlarına yüklenmek zorunda kalıyorlar. Bu konuyla kim ilgilenecek bilemiyorum ama vatandaş büyük bir kazık yiyor. Özellikle cep telefonu kullananlar da bu işten zarar görüyor. Konu nasıl hallolacak ben bilemem. Ama bir bilenin olması gerekiyor. Telekom Müdürü'nü bu konuda göreve davet ediyorum.

Okumuş gençler neden adam yerine konmuyor?..
Şimdi okutacağım mektup bunu gayet güzel açıklıyor.

"Sayın Ahmet Vardar,
Birey olarak maalesef sesimizi duyuracak bir mercii olmadığı gibi biraz sesimizi çıkarsak, sesimizi bastırmak için her yolun denendiği bir ülkede maalesef "Okuyup adam olma" felsefesini ilke edinerek, 20 yıl boyunca okuyup, adam olma hayali ile kendimizi kandırdık.

Ahmet bey, ben ülkemizin güzide sayılan üniversitelerinden Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Şehir Plancılığı bölümünden mezun oldum. 4. yılda başarı ile bitirdiğim aynı üniversitede master yapmaktayım. Her insan gibi bir mesleğe ihtiyaç duyduğumdan Çevre Bakanlığı'na sözleşmeli personel olarak girdim ve 20 yılını okuyup, adam olma hayali ile BOŞU BOŞUNA HARCADIĞIM, yaşantıma bu kurumda tam 142 milyon Türk Lirasına çalışıyorum. Benim gibi çalışan çok sayıda arkadaşımız olduğu gibi, kadrolu çalışan arkadaşlarında aldığı miktar tam 240 milyon Türk Lirasıdır.

Kadrolu olabilmek için verdiğimiz mücadele ise, görülmeye değer. Tam 1 yıl boyunca uyduruk bir Devlet Memurluğu Sınavı icad ederek, mühendislik bilgimizi, birikimimizi ölçmekten uzak, coğrafya ve tarih soruları ile bizi muhatap eden devlet sınavı kazanmamıza rağmen, tam 6 ay sonra dalga geçer gibi, ülke çapında tam 10 kadro evet yanlış değil, 10 kadro (mesleğimiz olan şehir plancılığı ile ilgili ) açarak adam olma hayalimize bir darbe daha vurmuştur. Özel sektörde çalışma imkanı olmayan bizlerin ne yapması isteniyor?... Yaşama imkanı sunmayan bir ülkeye vatanım deme imkanımız var mı acaba?..."