KALİTE TUTTURULDU
Miller biralarının Türkiye'ye getirilmesinin perde arkasındaki isim olan Selim Hamamcıoğlu, Miller'ın Türkiye'yi Avrupa'nın en hızlı büyüyen pazarı olarak gördüğü için tercih ettiğini belirtti. Hamamcıoğlu, şöyle devam etti:

"Bu projeyi Miller'a götürdüğümüzde, "Aynı kalitede bira Türkiye'de nasıl üretilecek?" sorusuyla karşılaştık. Projeye biraz temkinli yaklaştılar. Bu kilidi çözen ise Efes Pilsen'in büyük başarısı oldu. Denemelerde aynı tadı ve kaliteyi tutturdular. Tüm bunların yanı sıra Efes Pilsen'in çok başarılı bir organizasyon yapısı var. Tüm bu olumlu faktörler de birleşince, Miller, Efes Pilsen'e lisans hakkını verdi."

1855 yılında Frederick Miller tarafından kurulan dünyanın üçüncü biracılık kuruluşu olan Miller Brewing Company, bugün Philip Morris'in gıda grubu bünyesinde faaliyet gösteriyor. Dünyanın ilk düşük kalorili birasını da üreten Miller, 100 ayrı ülkede yılda 44 milyon fıçı bira satıyor.

'Birçok zorluğu yendik'
Selim Hamamcıoğlu, 1988'de ABD'nin Visconsin eyaletine işletme eğitimi almak için giden bir Türk girişimci. 1993'de Türkiye'ye dönen ve aile şirketleri yerine Coca Cola'da Medya ve Projeler Departmanı'nda çalışan Hamamcıoğlu, burada kendi deyimiyle "büyük tecrübeler kazandı ve pişti." Daha sonra Miller biralarının Türkiye distribütörlüğünü almak için kolları sıvayan Hamamcıoğlu, 1996'da Tekel'den ithalat izni aldı. Bununla birlikte büyük bir tanıtım kampanyası başlatan Hamamcıoğlu, gece kulüplerinde özel geceler düzenledi.

Hamamcıoğlu, Miller'in Türkiye'ye ilk gelişiyle ilgili olarak şunları anlatıyor:

"Miller biralarını Türkiye'ye getirmek için zorlukları yendik. En önemli sorun, ithal edilen biraya uygulanan yüzde 320'lik vergiydi. Bir süre sonra yüksek vergi nedeniyle bu işin böyle gidemeyeceği belliydi. Bunun üzerine Efes Pilsen ile görüştük. Onlardan aldığımız olumlu yanıtın ardından Miller'ı ikna etmeyi başardık."