Senaryo
Ağca şov başladı.
Ünlü terörist mahkemede, daha sorulmadan "Ben İpekçi'nin katili değilim. Ben, bu senaryoda katil rolünü oynayan bir aktörüm sadece" dedi.
Ağca'yı saklayanlar, koruyanlar, savunanlar sevinç içindeler. Buna karşın İpekçi Ailesi'nin avukatı umutsuz.
Neden?
Nedeni basit:
Bu senaryoda "katil" rolü oynayanlar hep kazandılar; kendisine "mağdur" rolü düşenler hep yenildiler de ondan...
***
Kısaca hatırlatalım:
Abdi İpekçi cinayetinde 5 kişinin adı geçti:
Tetiği çeken Mehmet Ali Ağca...
Ağca'yı evinde saklayan "Reis" Abdullah Çatlı...
Suikastın ikinci ismi olduğu öne sürülen Oral Çelik...
Ağca'nın "asıl suikastçı" olduğunu söylediği Yalçın Özbey...
Ve suikastta kullanılan silahı temin eden, İpekçi'yi öldürmek için Ağca'yı azmettiren Mehmet Şener...
Bu 5 isim, 12 Eylül'e giden yolun ilk büyük suikastında bir araya gelmişler ve o günden sonra da pek çok eylemde buluşarak Susurluk'a giden yolun taşlarını döşemişlerdi. Susurluk skandalı patladığında da "kilidi çözecek 5 anahtar" konumunda ortaya çıkmışlardı.
***
Peki neydi bu 5 ismin ortak noktaları?
Bir defa hepsi MHP'ye yakın ülkücü... 80 öncesinde her birinin eylemlerinden sonra gizlendiği ve silah alışverişi yaptığı yerler kadar, yakalandıklarında onlara sahip çıkan kişiler de bu bağlantıyı ortaya koyuyor.
İkincisi "Malatya bağlantısı"... Ağca, Şener ve Çelik Malatyalı. Yalçın Özbey de liseyi Malatya'da Ağca ile aynı okulda okumuş.
Üçüncü ortak nokta; "kahramanlarımız"ın ortak banka hesabı...
Yalçın Özbey'in yakalanmasından sonra Özbey'in bir arkadaşının verdiği bilgiyle ortaya çıkan bu hesapta Ağca, Çatlı, Çelik ve Özbey adına yatırılmış 500 bin dolar bulundu.
Dördüncü ortak nokta: Nevşehir... Çatlı, Nevşehir doğumlu... Ağca, cezaevinden kaçırıldıktan sonra Ankara üzerinden Nevşehir'e götürüldü. Ve daha da önemlisi İpekçi cinayetinde adı geçen 5 ülkücüden 4'ünün sahte pasaportları Nevşehir Emniyet Müdürlüğü damgası taşıyor.
Uğur Mumcu, İpekçi suikastını araştırırken bu pasaportların izini sürmüş ve "Kim bunların Nevşehir Emniyeti'ndeki bağlantıları" diye sormuştu.
Cevabı yıllar sonra, Susurluk Komisyonu'nda öğrenmiştik.
"12 Eylül öncesinde 1982'ye kadar Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nde çalıştım" diyen bu polisin ismi Susurluk davasının bir numaralı ismi İbrahim Şahin'di... Nevşehir Emniyeti'nin 23 yaşındaki Komiser Şahin'i, yıllar sonra bir sünnet düğününde Abdullah Çatlı ile göbek atarken karşımıza çıktı.
Yeni görevi Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili idi.
Çatlı ve Şahin isimleri yeniden bir araya geldiğinde Çatlı artık hayatta değildi. Şahin ise Çatlı'nın ölümüyle ortaya çıkan ilişkiler zincirinde "Susurluk davasının bir numaralı sanığı" olarak yargılanıyordu.
***
"İpekçi cinayetinin 5 kilit ismi"nin çok önemli bir ortak noktaları daha var:
Bugüne dek ne zaman başları derde girdiyse "Gizli bir el" yetişip onları kurtardı.
Bu "mucize"nin nasıl olduğunu bir sonraki Ağca yazısında hatırlatacağım.
Gün, umutsuzca beklemenin değil, eski dosyaları sil baştan açmanın ve bu vesileyle her soruyu sabırla, yeniden sormanın günüdür.
Ağca'nın "katil" rolü oynadığı bu kanlı senaryoda öbür rollerde kimlerin oynadığını bulabilirsek, sonunda belki "senarist"e ve "başrol oyuncuları"na ulaşabiliriz.