Sertleşmeyin...

Ufukta bir seçim yok.

Seçim isterim diye tutturan da yok.

Hükümet ortakları bu hükümeti bozmak istemiyor... Muhalefet zaten hükümeti yıkacak dermanda değil.

Gerçi her hükümetin bir alternatifi vardır ama Türkiye şu anda yeni bir hükümet aramıyor. Öyle bir hava yok.

Öyleyse nedir bu sertlik?

Muhalefet kanadından biri, MHP'ye diyor ki?

- Siyasi ölü soyucu. (ne demekse)

Hiç yakışık almıyor.

Şevket Yahnici dostum da kendi nezaketini aşan bir biçimde cevabı yapıştırıyor:

- Baykuşlar.

*

Bunu yapmayın.

Yarın yüz yüze bakamayacak hâle gelmeyin.

Gün olur, birlikte hükümet kurmanız gerekir... İlk seçimde bir tablo doğar, sizi belki birbirinize mecbur eder.

Hiç belli olmaz. Siyaset bu.

Bakın, 46 yıllık ezeli rekabet DYP-SHP koalisyonuyla bir anda bitiverdi.

Bakın, 70-80 arası, tam 10 yıl birbirlerine demedik lâf bırakmayan Demirel-Ecevit ikilisi, son 3 yıldır onlarsız olmaz diye bir istikrar simgesine dönüştü.

Çiller'in 95 öncesi Refah'ı rencide eden üslubu, sonunda -ve de çaresiz bir biçimde- Refah-Yol Hükümetini getirdi.

Bugün DYP-ANAP sürtüşmesinin, yarın hangi birliktelik mecburiyetine dönüşeceği hiç belli değil... Esasen, hırçınlıklarının faturasını sandıkta ödediler.

*

Siyasi tartışmalar elbet olacaktır.

Ama hâlâ 20 yıl önceki üslupla konuşamayız.

Neydi o:

- Katillerin başı iktidardadır.

Daha 10 yıl evvel neydi o:

- O'nu (Özal'ı) ordan hayasızca indireceğiz.

Bu lâflar, sanki hiç söylenmemiş gibi...

Tam 8 yıl, bütün kadrolarıyla -çok ayıp bir biçimde- külliyen hırsız ilân edilen ANAP, onu hırsız ilân edenlerin şimdi gözdesidir.

Onun için yapmayın, etmeyin, söylemeyin, böyle konuşmayın demeye kendimde hak görürüm. Çünkü vaktiyle bu ülkeyi at'a it'e bırakmayız diyen Demokratik solcuları da uyarmıştık... Misilleme için MHP'liler meydanlarda Falkonetti Ecevit diye bağırdıkları zaman da müdahale etmiştik.

Bakın ne oldu şimdi.

DSP-MHP kol kola.

Hem de uyum içinde.

Üstelik, siyasi üslubuna artık en dikkat eden iki parti DSP ve MHP...

Ecevit, kelimeleri seçerek konuşuyor. Kimseye hakaret etmiyor... Bir öğretmen gibi, bazen bir adaletli hakem gibi davranıyor.

Başta Devlet Bahçeli olmak üzere, bütün MHP'li yöneticiler, bir ciddiyet ve ağırbaşlılık içindedir.. Ağızlarından tek ölçüsüz laf çıkmıyor. Yeni MHP, tam bir siyasi nezaket sergiliyor.

*

Hal böyleyken, karşı taraftan bir lâf geliyor:

- Ölü soyucuları.

Sahiden yakışık almıyor.

Hele Cemil Çiçek'in düzeyi ve karızmasıyla hiç bağdaşmıyor.

Ama bunun cevabı Baykuşlar olmamalı.

Çünkü sonunu alamayız.

Bugünlerin yarınları var.

Yüz yüze bakamayacak hale gelmek, Türk siyasetini kaderi olmamalı.

Bana inanmıyorsanız, gidin Demirel'e sorun.

Yok... Demirel'in evi kalabalıktır. Eski hasımlarla, yeni hısımlarla doludur. En iyisi gidin Ecevit'e sorun.