kapat

19.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Muhtıra gibi

Standard and Poor's sanki "Türkiye raporu" yazmamış da bizim liderlere muhtıra yazmış..

Dünyanın bu en büyük reyting kuruluşu, hem gri bulutları, hem parlak ufukları gösteriyor.

İstikrar programının ilk sonuçlarına göre kamu maliyesinde faiz dışı fazlada sağlanan artış en sevindirici gelişme.. Enflasyon oranının beklenenin üstünde çıkması ise nahoş bir sürpriz.

Özelleştirme temposu böyle giderse, tarım politikalarındaki kararlılıkta sapma olmazsa, başarı kolaylaşacaktır. Rapor şunu da söylüyor:

"Kamu maliyesinin siyasi ve dış şoklara karşı hassasiyetinin azalması ve enflasyondaki düşüş trendinin devam etmesi durumunda Türkiye'nin notu (BB-)'ye yükseltilebilir."

Standard and Poor's uzmanları bizim liderlerin "Peki bu partime ne kazandıracak?" diye soracaklarını bilmiş gibi cevap yazmışlar:

"Enflasyonun düşürülmesi durumunda koalisyon içindeki her üç parti de bundan olumlu etkilenecek ve oy tabanlarını artırabileceklerdir. Fakat ekonomik programın başarısı açısından siyasi bir istikrarsızlığa izin verilmemelidir!"

"Muhtıra"nın en can alıcı yeri burası:

Çünkü bu ifade "Hükümetin devamı konusunda endişe yaratmayın ve asla erken seçim kaosuna çanak tutmayın" anlamına gelecek uyarılar içeriyor.

Bizimkilerin yakıcı ihtirası yabancıları da korkutuyor artık. İşte yine erken seçimi konuşmaya başladık. Sebep?

Sebep, Temel'in "Mesela deduk" fıkrasına benziyor..

Girdiğimiz tünel, sorumsuzluklara izin vermiyor. Yapılacak şey belli:

Hükümet konusunda şüphe yaratmamak, erken seçim ekseninde tehdit ve şantaj politikalarına heveslenmemek..

İstikrarın zayıf noktası, yolsuzluklar ve Yüce Divan tehdididir.

Yolsuzlukların soruşturulmasında yargının yetkilendirilmesini sağlayan Anayasa değişikliği gerçekleştiği takdirde bu zayıf halka güçlenecektir.

Devlet Bahçeli'nin dediği gibi meclis, bu sorunu çözmeden tatile girmemelidir.

Öfkeyle kalkan..

Bursa, sivil toplumun büyük kuruluşlarla ilişkilerinde örnek yaratacak bir tecrübeye sahne oluyor.

TOFAŞ basketbol takımının şampiyonluğu Bursa'ya mutluluk ve gurur verdi.

Ama bu başarının yüksek maliyetini, ekonomik krizin de etkisiyle Koç Holding taşımak istemedi ve profesyonel basketbol şubesini kapatmaya karar verdi.

Şimdi Bursa'daki sivil toplum kuruluşları, Koç Holding'e yönelik baskı kampanyası örgütlediler.

İki taraf da kendine göre haklı:

1. Şirket'in birinci sorumluluğu TOFAŞ'ı güvenli ve kârlı bir kuruluş olarak yaşatmaktır. Çünkü ortaklarına, 5000 çalışanına ve yan sanayiden ekmek yiyen 10 binden çok esnaf ve sanatkara yönelik sorumluluğu daha önde gelir.

2. Bursa halkı da, kentlerini onurlandıran bu takımı kaybetmemek için elinden geleni yapıyor ve yapacak.

Ama sormak lazım: Karar vericilerin gerekçelerine saygı duymayan bir baskı Bursa'ya ne kazandırır?

Protesto kopma noktasıdır. Uzlaşmaya yeteri kadar emek verildi mi? Hayır..

Öfke ve boykota değil, başarının faturasını paylaşma iyi niyetine dayanan işbirliğine ihtiyaç var.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır