kapat

19.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


Bence zor

Bu turnuvada çok maç izledim. En kötü futbolu biz oynuyoruz. Yardımlaşmada, ikili mücadelede, şutta, preste, pozisyona girmede en zayıf, defans hatalarında en bonkör takım biziz. Bizden daha kötüsü yok. Önce bunu kabul edelim. Daha iyi olur muyduk? Evet! Türkiye Ligi'nde de kötü futbol oynuyoruz. Ama buraya gelen takım o ligin iyileri. İşte bütün mesele burada.

Takımda disiplin bozukluğu var. Mustafa bazı şeyleri görmemezlikten geliyor ve bunları da isteyerek yapmıyor. Ama şu aşamada yapacak fazla bir şey yok. Kendi başına buyruk hareket eden futbolcular var. Kimseye haber vermeden basın toplantısı yapan Hakan Şükür ve transfer görüşmesi yapan Arif gibi. Mustafa sonradan "İzin verdim" diyor, ama buna kimseyi inandıramaz. Disiplin yoksa başarı da olmaz. Buraya gelmeden önce F.Bahçe ile anlaşan ve beynini ikiye bölen Mustafa'nın bu futbolculara bu hareketinden dolayı konuşma şansı da yok. O zaman da ip kopuyor.

Hep kolayına kaçıyoruz. Neymiş? İtalya maçında verilen penaltı, penaltı değilmiş. Sorun Mustafa Denizli'ye, ama yazılmamak kaydıyla... "Evet, penaltı" diyecek. O da biliyor, bunu şimdi söylerse vatan haini olur. Bizim kafa yapımız bu çünkü.

Herkes topu diğerine atıyor
Geçen sene Hollanda Kraliçesi'nin oğlu William Alexander, motorsikletle otobanda giderken hız sınırını geçtiği için trafik polisinden okkalı bir ceza yedi. Kraliçe, kamuoyu önünde o trafik polisini ödüllendirdi. Bizde böyle bir şey yaşasak o trafik polisi ya Hakkari'ye sürülürdü ya da zindana atılırdı. İşte kalite farkımız. Onun için önce nerede hata yaptığımızı bulalım.

Mağlup olmamız önemli değil. 3 gün önce Danimarka, Hollanda'dan 3 yedi. Ama tarafsız bir ülke yazarı olarak "Danimarka'ya helâl olsun arkadaş" dedim. Ama biz kendimize güldürüyoruz.

Buradaki basın, "G.Saray, bu başarıyı yakaladı ama onlarda Hagi, Popescu vardı" diyor. Yani kimse G.Saraylı futbolculara bu başarıyı mal etmiyor. O zaman bunlara en büyük dersi Hakan Şükür'ün, Okan'ın, Hakan Ünsal'ın, Ergün'ün, Arif'in başını çektiği G.Saraylılar vermeyecek miydi? Hakan'ın yürüyecek hali yok. O da sağda-solda taktikten şikayet ediyor. Yalnız kaldığından bahsediyor. Herkes topu diğerine atıyor.

Belçika maçında bir havlu atarsak, korkarım ümitler gibi dörtlük beşlik oluruz. Bu havayla, bu futbolla buna müstehakız. Federasyon böyle bir turnuva öncesi takıma sahip çıkacağına seçim lobilerinde ter attı. Ee; böyle başa da böyle traş olur. İnşallah yanılırım. Bunu canı gönülden istiyorum ve Belçika'yı yeneriz. Ama bu görüntüyle inanın çok zor.

Spor Yazarlari sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır