İlk olarak, geçen ay vurguladığımız bir noktaya dikkat çekelim: Cari işlemler açığının bu yıl hızla büyümekte olması yalnızca ithalattan kaynaklanmıyor. Çoğunlukla yurtdışındaki işçilerin gönderilerinden oluşan transfer kalemi bir yana bırakılırsa, cari işlemleri oluşturan diğer dört ana kalemin de katkısı var.
İkinci olarak, yılın daha ilk üç ayında 2.6 milyar dolar cari işlemler açığı olduğuna ve bunun da yıllık hedefin tümüne yakın olduğuna bakarak değerlendirme yapmak doğru olmaz. Grafikten görüleceği üzere, Türkiye'nin cari işlemler dengesi genellikle yılın üçüncü çeyreğinde fazla verme eğiliminde. Bunun en önemli nedeni turizm ve işçi gelirlerinin yazın artması.
Ama yılın üçüncü çeyreğine gelmeden önce ikinci çeyrekte de cari işlemler açığının büyük olduğuna dikkat çekelim. Bu da mevsimlik hareketlerin parçası. Beş aylık rakamın yürekleri hoplatacak seviyede olacağını tahmin edelim.
Buradan çıkabilecek bir sonuç, iyi bir turizm sezonu yaşansa bile bu yıl cari açığın resmi hedef olan 2.9 milyar doların en az iki katı olacağı şeklinde. Biz yüksek petrol fiyatları nedeniyle buna bir miktar daha ilave yaparak 6 milyar doları aşan bir cari açık tahmininde bulunuyoruz. Tabii yılın ikinci yarısındaki gelişmeler çok önemli olacağını ve sonucu etkileyeceğini unutmamak gerekiyor.
Son soru 6-7 milyar dolarlık cari açığın sıkıntı yaratıp yaratmayacağı. Ancak, bu sorunun cevabı uygulanmakta olan programın ve politik istikrarın yılın kalan bölümünde sürüp sürmeyeceğine bağlı. Bu tür konularda sorun olmadığı müddetçe cari açığın sorun yaratması düşük bir ihtimal.