|
16 yıldır savaşıyorum
Türk işadamı Abdülnasır Savaş, haklı mücadelesinin sırrını açıkladı: İngilizler'in sınırdışı etmek için açtığı her davaya itiraz edip üst mahkemede hakkımı aradım
Cebine koyduğu 30 bin dolarla, 1984'te İngiltere'ye turist olarak giren ve o tarihten bu yana da bu ülkede kalma mücadelesi veren Türk işadamı, AB ülkelerine vizesiz girme yolunu açtı. İngiliz makamlar, oturma ve çalışma izni olmadığı için kendisini sınırdışı etmek isteyince Abdülnasır Savaş; İngiliz işçi çalıştırdığını ve işveren olduğunu öne sürerek mahkemeye başvurdu. Mahkemeler onu haksız bulsa da o her seferinde bir üst mahkemeye başvurarak hukuk mücadelesini sürdürdü.
Sonunda avukatı, AB ile Türkiye arasındaki 1973 tarihli Katma Protokol'ün ihlal edildiğini öne sürerek AB Adalet Divanı'na başvurdu. Protokoldeki, "Anlaşmaya taraf olanlar, birbirlerine karşı kısıtlama getiremezler. İşverenler ve serbest meslek mensupları (işçiler hariç) Avrupa'da istedikleri yere gidebilirler" maddesini örnek gösteren Abdülnasır Savaş'ın avukatına göre, İngiltere haksız konumdaydı.
Adalet Divanı, Savaş'ın İngiltere'de illegal yollardan kaldığını açıklamasına rağmen, Katma Protokol'ün 41'inci maddesinin geçerli olduğuna karar verdi. Türk işadamı ile ilgili karar böylece, diğer işadamlarının vizesiz dolaşım hakkı olduğunu hatırlatmış oldu.
YORGANDAKİ PARA
Abdülnasır Savaş İngiltere'ye geldiğinde yalnızca bir aylık vizesi vardı. Savaş, İngiltere'de 16 yılda nasıl yükseldiğini ve bu arada mahkemelerle giriştiği mücadeleyi SABAH'a anlattı:
İngiltere'ye geldiğimde bir tekstil fabrikasında iş buldum. Dikiş makinesi başında günde 15-16 saat çalışıyordum. Buna ancak 1 yıl dayandım. Türkiye'den getirdiğim yorganımın içinde sakladığım 30 bin doları değerlendirme zamanı geldiğine karar verdim.
İKİ DÜKKAN AÇTI
Çalıştığım fabrikayı örnek alarak bir tekstil atölyesi kurdum. İsmini de Ottoman Ltd. (Osmanlı) koydum. İşlerim iyi gidiyordu. İlk yıl 20 bin Sterlin kazandım. Bu arada Kasım ve Oğuz adlarını verdiğim iki çocuğum doğdu. Ne zaman ki onları nüfusa kaydettirmeye gittim, o zaman turist olarak ülkeye girdiğimi ve kaçak olarak kaldığımı söylediler. Polis kapıma dayandı.
İçişleri Bakanlığı Yabancılar Dairesi sınırdışı kararı aldı. Param olduğunu, işimi büyütmek istediğimi öne sürerek kalma izni istedim.
Mahkeme davamı incelerken de tekstil atölyesini kapatıp daha kârlı bir iş olan restoran işine girdim. Dover yakınlarında Folkestone kentinde Ottoman isimli bir kebap dükkanı açtım. Bir süre sonra da üç mahalle ötede Ottoman II adlı ikinci dükkanı açtım. Bunlara 100'er bin Sterlin yatırım yapmıştım. Yanımda 6 İngiliz işçi de çalışıyordu. Ancak mahkemeye ettiğim itiraz aleyhime sonuçlandı. Londra'daki bir üst mahkeme olan Old Street Mahkemesi'ne başvurdum. Sınırdışı edilmeme karar verildi. Yine itiraz ettim. Temyize gittim.
İNGİLİZLERİ ÇALIŞTIRDI
Avukatım, daha önceki davalardan da örnekler göstererek, işveren olduğumu, yanımda İngiliz işçiler çalıştırdığımı, İngiliz hükümetine vergi ödediğimi öne sürdü.
Bir yandan da AB Adalet Divanı durumu görüşüyordu. AB Adalet Divanı'nın davayı sonuçlandırmasına yakın Ocak ayında sürpriz bir kararla İngiliz İçişleri Bakanlığı ülkede kalmamı onayladı. Adalet Divanı ise üç ay sonra Türk işadamlarının lehine karar verdi.
JAN DEVLETOĞLU
SAVAŞ'IN SINIRDIŞI EDİLMESİ OLANAKSIZ
İNGİLİZ hukukçular; 16 yıl İngiltere'de yaşamış, üç çocuk sahibi, yanında İngiliz çalıştıran, üstelik de bu güne kadar İngilizler'den hiç devlet yardımı almayıp vergi ödeyen bir ailenin sınırdışı edilmesini olanaksız görüyor.
EMSAL OLACAK
Savaş'ın İngiliz avukatı, geçen yıl Türkiye ile AB arasındaki Katma Protokol'ün 41'inci maddesini örnek göstererek AB Adalet Divanı'na başvurdu. İngiliz makamlar da vergi ödediğini ve işveren olduğunu dikkate alıp 16 yıl sonunda ona oturma izni vermeye razı oldular. Ancak AB Adalet Divanı'ndaki dava devam etti. Savaş, haksız bulundu ama 41'inci maddenin Türk işadamlarına serbest dolaşım sağladığı da ortaya çıktı. İngiltere'de bundan sonra, Abdülnasır Savaş'ın davasını emsal gösterip, ülkede kalma izni isteyenler olabilir. Hukukçular, kitleler halinde Avrupa kapılarına dayanmanın bir sonuç vermeyeceğini ancak, kişisel başvurularla bu olayın emsal gösterilip, vizesiz giriş sağlanabileceğinin altını çiziyorlar.
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|