kapat

12.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
EMİN ÖZTÜRK


Hızlı büyüme sorun olur mu?

Başlıktaki soruya kestirmeden "evet" ya da "hayır" demek henüz kolay değil. Ancak bu ve buna benzer soruları sık sık sormaya başlayacağımız bir döneme girmiş bulunuyoruz. Ekonominin aşırı ısındığını söylemek için belki vakit erken ama Nisan ayı sanayi üretimi rakamının işaret ettiği eğilim, yılın ikinci yarısında bunun olabileceğini gösteriyor.

Geçen yıl ekonomide keskin bir daralma yaşandıktan sonra geçtiğimiz aylarda büyümenin canlanmaya başladığını gösteren sinyaller dört gözle beklenir olmuştu. Büyümenin makul bir düzeye ulaşması yalnızca genel refah için değil, uygulanmakta olan ekonomik programa olan direnci azaltacağı ve vergi gelirleri hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olacağı için de gerekliydi. Ancak bir noktadan sonra hızlı büyümenin enflasyon üzerine ve cari işlemler dengesi üzerine olumsuz etkileri söz konusu oluyor. Nitekim, Mayıs ayı enflasyon rakamlarını yorumladığımız geçen haftaki yazımızda, canlanan iç talebin enflasyonu olumsuz etkilemeye başladığına dair bir yorumda bulunmuştuk.

Geçen haftaya ve bu haftaya ilişkin diğer gözlemlere geçmeden önce bir kavramsal noktayı açalım: Önceki paragrafta sözü edilen fazla hızlı büyüme illa yüzde 9-10 mertebeleri demek değil. İddialı enflasyon hedefleri ve uygulanmakta olan kur politikası nedeniyle, önceki yıllarda normal olarak karşılanabilecek olan yüzde 5-6 gibi bir büyüme hızının bu yıl endişe yaratması mümkün. Dolayısıyla, eğer önümüzdeki aylarda ekonomiyi yavaşlatacak önlemler alınıp büyüme hızı hedefi yüzde 4 civarlarına çekilirse bu şaşırtıcı olmayacak.

Sanayi üretim göründüğünden iyi
* GEÇEN hafta açıklanan sanayi üretim indeksi bu yılın Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.7'lik bir büyümeye işaret ediyordu. Çok da yüksek görünmeyen bu rakama dayanarak neden büyümenin yüksekliği üzerine başlık attığımız merak konusu olabilir. Açıklayalım: Geçen yıl Nisan ayında sanayi üretimi çok yüksek gerçekleşmiş ve endeksin yıl içindeki en üst noktasına varmıştı. (Mevsimlik hareketlerden arındırılmış olarak sunduğumuz sanayi üretim indeksi grafiği bunu gösteriyor.) Dolayısıyla, bu yılın Nisan ayında hesaplanan yüzde 2.7'lik büyüme oranı geçen Nisan'daki zaten yüksek olan düzeyin üzerine gelen ilaveyi gösteriyor. Nitekim, önceki 15 Mayıs tarihli yazımızda bu konuya dikkat çekmiş ve Nisan büyüme hızının eksi bile çıkabileceğini söylemiştik. Amaç, çıkacak rakamın doğru algılanması, düşük veya hafifçe eksi bir rakamın bile kötü olmayacağının vurgulanması idi.

* ANCAK, görünen o ki, sanayi üretimi Nisan ayında beklenenden de hızlı artmış. Bir sürpriz olmazsa Mayıs rakamının yüzde 5-7 aralığında olması şaşırtmayacak. Diğer taraftan, bunlar gelecek aylarda açıklanacak dış ticaret açığı rakamlarının yüksek olabileceğine işaret ediyor.

Geçen hafta ve bu hafta
* GEÇEN hafta politik alanda ANAP ile MHP arasındaki gerginliği azaltıcı demeçler piyasaların bir ölçüde rahatlamasına neden oldu. Ancak Mesut Yılmaz için iki komisyonun daha bu hafta karar vermesi bekleniyor.

* HÜKÜMET buğday destekleme fiyatını açıkladı ve makro ekonomik dengeyi ön planda tuttuğunu gösterdi. Belki üreticiler bu fiyatı çok düşük bulacaklar ama açıklanan 102 bin liralık rakam yaklaşık 166 dolara denk geliyor. Yurtdışı fiyat ise çıplak olarak 115 dolar civarında ve nakliyesi ile birlikte maliyeti 135 doları ancak buluyor. Buna rağmen bu yılın fiyatı üreticide hayal kırıklığı yaratıyorsa bu biraz da geçen yılki fiyatın 193 dolar gibi çok yüksek bir düzeyde tespit edilmiş olmasından kaynaklanıyor.

* HAZİNE geçen hafta yurtdışında dolar cinsinden yeni bir tahvil ihracı yaptı. Toplam 750 milyon dolarlık bu ihraca ilgi yüksekti. Bu ihraçla birlikte Hazine yıllık hedefinin yaklaşık yüzde 77'lik bölümünü yılın ilk yarısında gerçekleştirmiş oldu.

* YURT dışındaki en önemli olay, Avrupa Merkez Bankası'nın yarım puanlık bir faiz artışına gitmesi oldu. Bu artışla birlikte Euro, ABD doları karşısında kısa bir süre için değer kazandı ama daha sonra tekrar eski seviyesine döndü. Bu durum yapılan faiz artışının sürpriz olmadığını ve zaten büyük ölçüde pariteye önceden yansıtıldığını gösteriyor. Önümüzdeki yaz aylarında Avrupa'da yeni bir faiz artışı beklenmiyor.

* BU hafta Mayıs ayına ilişkin kapasite kullanım oranlarının açıklanmasını bekliyoruz. Beklentimiz ise kapasite kullanımının Nisana göre daha yüksek çıkması yönünde. Bu hafta açıklanabilecek bir başka veri ise Mart ayına ait ödemeler dengesi rakamları. Dış ticaret verileri doğrultusunda, cari açığını Mart'ta bir milyar dolar civarında gerçekleşmesi şaşırtıcı olmayacak.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır