Biz İtalya'ya değil, kafa yapımıza, mantalitemize yenildik. Türk futbolu Sergen'e ve Jet-Pa'ya mahkum olmuşsa fazla bir şey beklemeyeceksin. Nerede sahada mücadele etmeyen, çenesine vurmuş, futbolu ayaklarıyla değil, ağzıyla oynayan tipler varsa Türkiye'de el üstünde. Bazı yazarlar da bunlara çanak tutuyor. Neymiş; ayak dışını iyi kullanırmış, ya da ayak içini. Bana yüreğini kullanacak futbolcu lazım arkadaş, yüreğini. Damardan oynayacak. Maç bitince sahadan çıkacak hali olmayacak.
Fatih Terim diyor ki, "Sergen kımıldarsa milli takım iş yapar." O Sergen sendeydi, niye Hagi'yi tercih ettin arkadaş? Abdullah iki yıldır geçmişiyle yaşıyor. O da sahada. Hazırlık döneminin en iyilerinden Hakan Ünsal yedekte. G.Saray'ın en iyileri Ergün ve Suat yedekte. Arif de öyle. Denizli-Terim arasındaki gizli savaş, zaman zaman Türk futboluna zarar veriyor.
G.Saray, Türk futbolunun önünde. O zaman bazı taşlarla çok fazla oynamayacaksın. Bu takımı süreceksin, yabancılarının yerine de yerli monte edeceksin. G.Saray'daki ve milli takımdaki Hakan Şükür arasında çok fark var. Ondan Ay-Yıldızlı formayla gerektiği gibi faydalanamıyoruz.
Bizim genel yapımız bu. Önce kuralar çekilir. Çıkan takımlardan korkarız. Sonra çekiniriz. Biraz daha geçer, eşit hale geliriz. Maça bir gün kala onları parçalarız. Maçın bitiminde de "Biz zaten bu kadarız" diye ağlarız. Dün de öyle oldu.