MESAJLARDAN MORAL ALDI
SABAH-İSTANBUL ekibinin getirdiği gazetemizi büyük bir heyecanla okuyan Uras, okurlarımızın destek mesajlarından son derece mutlu oldu; moral depoladı. . Boray Uras, giderek artan bu destekler karşısında, üstlendiği kutsal misyonu başarıyla noktalayacağına artık iyice inanıyordu. Gazetemiz okunduktan sonra zorlu yolculuk yeniden başladı. Boray Bey, Ankara yolunu adımlamaya başlarken bize şöyle dedi: "Bu ilgiye, desteğe layık olacağım... Göreceksiniz, trafik yasası en kısa sürede Meclis'ten çıkacak... Benim talebim artık kamuoyunun genel talebine dönüştü. Kamuoyunun haklı taleplerinin karşısında ise asla durulamaz."

İKİ SAATTE DİLOVASI
Gebze ilçe sınırı hiç duraklanmadan bir çırpıda geçildi.. Uras engelleri tek tek aşıyordu. Dilovası beldesine kadar olan 8 kilometrelik mesafe sadece 2 saatte alınmıştı. Beldelerinden bu azimli adamın geçeceğini öğrenen kadınlı-erkekli Dilovalılar, yol kenarlarında toplanmıştı. Boray Uras coşku dolu alkışlarla karşılandı. Davasına gösterilen ilgi karşısında yorgunluğunu unuttu. Daha sonra belde merkezindeki bir lokantada mola verdi. Sırtından çantasını çıkarmasına yine biz yardım ettik. Yorgunluk çayını yudumlarken mücadelesine destek veren kamyon şöförleriyle karşılaştı. "Seni sonuna kadar destekliyoruz ağabey; biz de çoluk çocuk sahibiyiz" diyen kamyoncuların jesti, Kuray Bey'in oldukça duygulandırdı. Pek çok kazanın günah keçisi olarak gösterilen kamyon şöförleri de yasayı destekliyordu; bu, Uras'ın ümitlerini biraz daha yeşertti.

Kısa bir dinlenmeden sonra yemek siparişini verdi: "Nohut ve haşlama yiyeceğim..."

KÜPENİN ÖYKÜSÜ
Yemek molası sohbetimiz için iyi bir fırsattı. Bize, kasketine iğnelenmiş bir taşı gösterdi. Kızı Selin'e ait olan bu küpenin kendisine, evladını yitirdiği gün morg görevlileri tarafından verildiğini anlattı. "Ben de bu küpeyi kasketime iliştirdim, yolculuğum boyunca kutsal bir simge gibi taşıyacağım. Zaten bu küpe benim, hayatım boyunca yanımdan ayırmayacağım bir anı" dedi. Konu, yine dönüp dolaşıp Selin'e geldi. Selin'in kardeşi Osman'a yazdığı bir şiirden ve o şiirdeki "Hatırladığın yerdeyimdir" dizesine değindi Boray Bey.. Ve açıkladı: "Bu duygu yüklü dize, Selin'e adanmış bir bestede kullanılıyor."

PANFLÜT TUTKUSU
Boray Bey, Selin'e adanan bu besteyi Erol Evgin'in, babası gibi bir müzisyen oğlu Murat Evgin'ın titizlikle bestelediğini söyledi. Konumuz bir süre müziğe kilitlendi. Boray Uras, Selin'in dünyaca ünlü Rumen panflütçü Georghe Zamphir'in müziğini çok sevdiğini söyledi; "Onunla geceleri oturur, saatlerce Zamphir'in sihirli melodilerini dinlerdik" dedi. O anılara dalıp gitti, gözleri buğulandı. 22 yaşında yitirdiği güzeller güzeli kızının hayali, belli ki gözlerinin önündeydi.

Boray Uras geceleri de kızının anılarıyla beraber oluyordu. Şu anlattıkları, bizi de çok duygulandırdı: "Dün geceyi geçireceğim yer önce, benzinlik mescidi olarak belirlenmişti.. Daha sonra düğün salonuna yerleştirildim... Benim için gelin odasında bir yatak hazırlandı. Aslında mescitte uyusam daha iyi olabilirdi. Çünkü belki orada, kızımın ruhuyla buluşabilirdim. Gelin odası ise, beni hüzünlendirdi. Çünkü Selin'in gelin olduğunu hiç bir zaman göremeyeceğim."

Boray Uras, yolculuğunun üçüncü gecesinde bizim konuğumuz oldu; geceyi aracımızda uyuyarak geçirdi. Böyle bir ortamda doğa ile kucak kucağa uyumanın kendisine iyi geleceğini, zindelik vereceğini söylüyordu. Sabah ta "Çok rahat ettim; sizlerle birlikte, yolculuğumun en huzurlu gecesini geçirdim" dedi. Uras dördüncü gecede ise İzmit'teki Asya Oteli'nde ANAP örgütünün konuğu oldu. Koray Bey yolculuğunun ilk banyosunu burada yapabildi.

DUYGU YÜKLÜ BULUŞMA
Yolculuğunun beşinci gününde Boray Uras'ı duygu yüklü bir randevu bekliyordu. Bağdat Caddesi'ndeki kazada kızı Selin'le birlikte trafik terörüne kurban giden Erdem Celasun'un babası Salim Bey, Boray Uras'ı Sapanca'da karşıladı. Yüreği yanık iki baba gözyaşları içerisinde kucaklaştı...