|
|
Milyonlar yürüyor
Boray Uras, tüm acılı ana-baba yüreklerini ve ülkenin desteğini de beraberinde götürüyor; ne kavurucu güneş, ne de bunaltıcı E-5 trafiği hızını kesebiliyor
MESAFELER ERİYOR
BORAY Uras'ı kutsal bir amacı olan yürüyüşünde hiçbir engel yavaşlatamıyor. Ne 34 dereceyi bulan sıcak ne de E-5'teki başdöndürücü, çıldırtıcı trafik, "uzun ve zorlu yürüyüş"ü etkilemiyor; Boray Uras'ın adımları mesafeleri beklenenden, umulandan daha hızlı bir şekilde eritiyor.
GEBZE'YE ULAŞTI
İlk gece konakladığı Kartal'daki benzin istasyonundan, sabahın erken saatlerinde SABAH-İSTANBUL eşliğinde yürüyüşün ikinci gününe start alan Uras, öğleden sonra İstanbul il sınırını aşıp Gebze'ye ulaştı. Acılı baba burada bir benzin istasyonunun mescidinde konakladı.
Milletvekilleri karşılayacak
TÜM RANDEVULARI ALINIYOR
ANAP Teşkilatlandırma Başkanı ve İstanbul Milletvekili Sühan Özkan, SABAH-İSTANBUL'a yaptığı açıklamada, Boray Uras'ı İstanbul milletvekilleri olarak Ankara girişinde karşılayacaklarını söyledi. Özkan, önce hep birlikte Anıtkabir'e gidileceğini, daha sonra Uras'ın Başbakan, Meclis Başkanı, İçişleri Bakanı ve diğer yetkililerle buluşmasının sağlanacağını belirtti, "Tüm randevularını alıyoruz" dedi.
Hava çok sıcak
Boray Uras'ın Bağdat Caddesi'nde başlayan ve kutsal hedefe uzanan zorlu yolculuğu dün Kartal'dan start alarak devam etti. Uras yolculuğun ilk gününü Kartal'na noktaladı, bir benzin istasyonunda geceledi. İkinci gün, duygulandırıcı bir olayla başladı. Uras Kartal Köy Hizmetleri Anadolu Lisesi'nden bir gurup öğrencinin sevgi gösterileriyle güne "Merhaba" dedi. Geçtiğimiz yıl sınıf arkadaşları Tuğçe Akkoyunlu'yu trafik terörüne kurban veren öğrenciler, trafik yasasının bir an önce çıkması için gereken tüm desteği sağlamaya hazır olduklarını Uras'a söyledi. Bu anlamlı ziyaret Boray Bey'in, "zorlu yürüyüş"ün ikinci gününe daha moralli başlamasını sağladı. Boray Uras sabah 09.25'te E-5'i yeniden adımlamaya başladı.
ESKORT VERİLDİ
Bu kez bir değişiklik vardı; Boray Bey'e polis eskortu verilmişti. Boray Uras, ilk günle ilgili duygularını bize şöyle anlattı: "Konuk olduğum benzinliğin sahibi ve oğlunun şahsıma ve davama gösterdikleri saygı karşısında o kadar duygulandım ki ağlamamak için kendimi zor tuttum. Beni hiç tanımayan insanlardan, akraba yakınlığı gördüm. Benzincinin küçük oğlu yorgunluğumu almak için bana masaj yaptı. İncinen yerlerime merhemler sürdüler. Bu olay, benim için Türk insanının geleneksel konukseverliğinin çok çarpıcıcı bir göstergesi oldu."
Yürüyüşün ikinci gününde de Boray Uras'ın arkasından bir sevgi seli, inanılmaz bir destek aktı. Trafikte seyreden araçtan, fabrika bahçesinde dinlenen işçiye kadar herkesten Uras'a alkışlı destekler geliyordu. Uras'ın yürüyeceği düzergahı öğrenen "trafik canavarı madurları" da yollarda bekliyordu. 29 yaşındaki oğlunu trafiğe kurban veren yüreği yanık bir anne Uras'ı durdurup şöyle haykırdı: "Yürüyüşünüzü yüreğimin her köşesiyle sonuna kadar destekliyorum. Dünya çapında gerçekleşen bir çok elekronik projeye imza atan oğlum bir kamyonetin altında kalarak genç yaşta benden koparıldı. Amerikalarda binbir güçlüklerle okuttuğum evladım, ilkokul mezunu bir trafik canavarı yüzünden göçtü gitti. Bu ilkelliğe artık kurban vermeyelim; sayenizde bu kabus bitsin!"
Öğle saatlerinde sıcaklık 34 dereceye kadar yükseldi. Güneş adeta beynimizi kavuruyordu. Biz zorlanmaya başladık; ama Boray Uras hiç bir yorgunluk belirtisi göstermedi. Onu böylesine zinde tutan inancıyla, kilometreleri eritmeyi sürdürdü.
AĞIRLIĞI AZALTTI
Boray Uras, daha seri ve rahat yürüyebilmek için bir önlem almaktaktan da geri durmadı; sırtındaki çantada taşıdığı 25 kiloluk yükü azalttı. Çantadaki bazı malzemeyi İstanbul'a geri gönderdi. Bu da onun hızını arttırdı. Koray Uras, birinci gece ile ilgili izlenimlerini anlatmayı şöyle sürdürdü: "Gecem geç saatlere kadar gelen destek telefonlarını cevaplamakla geçti. Mesajlar gücüme güç kattı.
Gece yastığa başımı koyduğumda aklıma Selin'im geldi. Yaşadığım olayları 13 şiddetindeki bir depreme benzettim. Bu şiddetteki bir deprem kıyamet demektir. Bu kıyamette 22 katlı apartman yıkılırdı; kutsal bir davanın peşinde olmak benim yıkılmamı önledi."
DOSTLUK KÖPRÜSÜ
Boray Uras'ın yürüyüşü, depremlerden sonra pekişen Türk-Yunan halklarının dostluğunda da bir yeni köprü niteliği taşıdı. Uras'ın diplomatlık yıllarında görev yaptığı Yunanistan'dan yürüyüşe destek geldi. Boray Bey'in ilk eşi, Selin'e Atina'da hamile kalmıştı. Atinalı yerel yöneticiler şimdi, Uraslar'ın Yunanistan başkentinde yaşadığı Paleo Faliron semtindeki bir sokağa, Selin'in adını vermeye hazırlanıyor.
Bunu öğrenmek Boray Uras'ın yüreğine sıcacık duyguların akmasına yolaçtı. Bu duygularını bize uzun uzun anlattı.
VE İZMİT İL SINIRI
Bu söyleşileri yaparak yürürken, İstanbul il sınırını terkettiğimizi farketmemiştik. Karşımızdaki tabela, bize artık İstanbul'u terketmiş olduğumuzu gösteriyordu. Tabelada "İzmit İl Sınırı" yazılıydı. Böylelikle Boray Uras, yolculuğunun önemli bir etabını tamamlamış, bir il'den diğerine geçmişti. Ama bu henüz, bir başlangıç sayılırdı.
Yol uzun, hava son derece sıcak, güneş yakıcıydı.. Ama bütün bunların, Uras'ı inançlı yürüyüşünden kesinlikle vazgeçiremeyecekti...
ŞENOL BAŞTAKAR
ŞENOL DEMİRCİ
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|