kapat

10.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


Demirel ve neşter

Demirel, Sabah'ın Ankara temsilcisi Murat Yetkin'e:

"100 km hızla giden otomobil birden durmaz." demiş...

"Milletim bana ne görev verirse kabulümdür" diye bağlamış...

Alışkanlık icabı, Baba bir laf edince hemen düşünmeye başlıyoruz.

Acaba millet Demirel'e ne görev layık görür?

Veya bir görev layık görür mü?..

Ya görmezse!..

Veya milletin aklına böyle bir husus hiç gelmezse?..

Öyle ya, millet ekmek derdinde, okul, deprem, sınav, düğün, dernek, sünnet vesaire derdinde...

Ya unutursa Baba'nın Güniz sokak'ta görev beklediğini...

Baba, çürümeye terkedilecek bir değer olmadığına göre...

Ne olacak?..

Veye millet dedi ki:

Gitsin, Isparta-Afyon hemzemin geçidinde makasçılık yapsın!

Derhal kabul edilecek mi, millet öyle söyledi diye...

Demek ki bu işi millete tevdi etmenin pek bir mantığı yok!..

Gerçi Demirel, bu söylemle milletimizi yüceltiyor, kendisini onun bir "emir eri" mertebesine koyuyor ama...

İşin ucunda, hava almak da var...

Öyleyse konuyu Baba'nın bizzat düşünmesi iktiza ediyor.

Ben ne yapmalıyım, diye...

Türkiye'de ne sağ kaldı doğru dürüst ne de sol...

Ülkede bir muhalefet de yok...

İktidar ise "alternatif" bulunmadığından yürüyor...

O zaman soruyoruz:

1- Türkiye'de eskisinin tıpkısı bir siyasi oluşumla, eskisinin tıpkısı bir havada "güya" yeni bir şeyler yapılabilir mi?

Bizce hayır!..

2- Türkiye'nin gerçek boşluklarını tespit etmek ve bu boşlukları dolduracak köklü bir strateji ile birlikte mi düşünmek gerekir, ne yapılmalı sorusunu?

Bizce doğrusu bu...

Demirel buna yanaşır veya yanaşmaz, orası ayrı...

Ama Türkiye'nin "radikal bir lider" arayışı içinde olduğunu görmemek için, kör olmak gerekir.

O radikal lider Demirel mi, derseniz?.. Bu doğru teşhis ve başarılı operasyon meselesidir...

Neşteri başka biri tutabilir!..

Demirel'in eli titreyebilir ama isterse beyni titremez!..

Geveze
Cep telefonunda vergi yüzde 60'mış...Türkiye Cumhuriyeti, gevezelerin omuzlarında yükseliyor.

Radikal
Yaşlanmanın nedeni vücuttaki serbest radikallermiş... İnsanoğlu ne çekiyorsa radikalden çekiyor.

Gerginlik
Fazilet'te, yenilikçiler ile gelenekçiler arasında şimdi de tüzük konusunda tartışma başladı.

Fazilet'teki iç tartışma dışarıya çok etkili olacak...

Türkiye şu anda muhalefetsiz bir siyasi atmosfer yaşıyor.

Bu sağlıklı bir durum değil.. Muhalefetsiz demokrasi olmaz.

Fakat Fazilet'in genelekçi çizgisiyle ne derece muhalefet yapabildiği de ortadaydı.

Yenilikçiler buna kazan kaldırmışlardı nitekim...

Bakalım, Fazilet içindeki gerginlik, Türk demokrasisine ne kadar hizmet edecek? Merakla bekliyoruz...

İşçinin ahı tuttu
Bayram Meral, İLO toplantısı için gittiği İsviçre'nin Cenevre kentinde, 10 bin dolar parasını kaybetmiş...

Rivayet muhtelif: 10 bin mi, 3 bin mi o belli değil, çalındı mı çalınmadı mı o da belli değil...

Bayram Meral'e Türk-İş'in parası ile Cenevre'de sefa sürmek yaramamış...

Belli ki, işçinin ahı tutmuş!..

Bir de mantık arızası var:

Bu kadar para otel odasında bırakılmaz ki çalınsın.

Bırakıldıysa zaten büyük fiyasko...

Ama ya odaya davet edilmiş bazı "misafirler", kaşla göz arasında parayı "çanta"ya indirdilerse...

Türk-iş'çisine geçmiş olsun!..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır