kapat

05.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Sait Faik

Tüm roman ve öykülerinde lirizmle keskin toplumsal eleştiriyi ustalıkla buluşturan büyük edebiyatçı Sait Faik geçenlerde, ölümünün 46'ncı yıldönümü dolayısıyla, uzun yıllarını geçirdiği Burgazada'da anıldı. Burgazada, Sait Faik'in bir "adalı" olmasından, öykülerinin çoğunda "ada"yı ve "adalılar"ı anlatmasından haklı bir kıvanç duyar. Yazarın adadaki evi bakımlı bir müze; iskele meydanını da onun bir büstü süslüyor. Acaba, Sait Faik'in eserlerinde adı geçen "adalılar" gerçekten yaşamışlar mıydı? Yaşamışlar ise gerçekten onun anlattığı şiirsel tanımlamalara, betimlemelere uygun, feylesof yapılı kişiler miydi? Ben Burgaz'a sık giderim. Başta yaşı oldukça kemale ermiş dostum Barba Yani olmak üzere bazı adalılara, Sait Faik'in eserlerinde adı geçen Mercan Usta, Istakozcu Barba Apostol, Kalafat, Balıkçı Vasili ve Barba Abtimos hakkında ne bildiklerini sordum. Hiçbiri bu kişileri berrak şekilde hatırlayamadı. Hatırlayabildiklerinin de olağanüstü yanları bulunmayan, biraz içine kapanık ve hatta münzevi insanlar olduğunu söylediler; "Sait Faik de sessiz sedasız bir insanmış. Kalabalığa girmeyi pek sevmezmiş. Kimse ile sıkı-fıkı dost olduğunu gören, bilen yok" dediler. Bir de Sait Faik'in unutulmaz öykülerinden Son Kuşlar'daki şu pasaja göz atalım:

"VAKTİYLE bu Ada'ya bu zamanlar kuşlar uğrardı. Cıvıl cıvıl öterlerdi. İki senedir gelmiyorlar. Niçin mi gelmiyorlar? O esmerle sarışın arası isketelerin bir damlacık etlerini pilavlarına katmak için! 'Bizim pilavlıklar geldi' diye sevinenler için! Bir kuşlar mıdır yok edilen? Şimdi de milletin yeşilliğine musallat oldular!"

BU öyküde adı geçen "Ada", acaba Burgazada mıdır?. Yoksa Sait Faik'in doğduğu, ilk gençlik yıllarının geçtiği Adapazarı mıdır?

BELKİ öykülerindeki bazı kahramanlar hayal ürünüydü; ya da kişilikleri, ruh yapıları onun anlattığından daha değişik insanlardı. Belki bazı öykülerdeki "Ada" Burgaz değil, Adapazarı'dır... Farketmez; Sait Faik bu ülkenin tüm güzelliklerini, çarpıklıklarını, çelişkilerini, mutluluk ve kaygılarını İstanbul'dan bakıp gören ve kağıda döken bir edebiyatçıydı. Son tahlilde İstanbul, onun yaratıcılık pınarıydı.

O, bir İstanbullu idi.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır