'Mali' Rusça'da küçük anlamına geliyor. Ama Nazım Hikmet'in sözleri ve Zülfü Livanli'nin sesi, Mali Tiyatrosu'nu adeta bir stadyuma dönüştürdü
Nazım Hikmet'in sözleri, yani şiirleri dün akşam Moskova Mali Tiyatrosu'nda Zülfü Livaneli'nin sesi, yani şarkılarıyla buluştu bir kez daha... Rus dilinde "Bolşoy" büyük, "Mali" ise "küçük" anlamına geliyor.
Sözcük anlamı küçüktü ama, önceki akşam Mali Tiyatrosu, bir stadyuma dönüştü adeta, Nazım Hikmet'in sözü, Zülfü Livaneli'nin sesiyle...
Saat 19.10'da Zeynep Oral'ın Nazım'dan "Vapur" şiirini okumasıyla başladı gece.
Ve 38 yıl sonra, belki de ilk kez bir Nazım gecesinde Türkiye Cumhuriyeti temsil ediliyordu.
Gerçi Kültür Bakanı İstemihan Talay yoktu gecede, ama Müsteşar Yardımcısı Abdullah Dörtlemez, "2000'li yıllara geçmişiyle barışık bir kültürle girmeyi hedefledik" diyerek Nazım'la ilgili çalışmalara Kültür Bakanlığı'nın destek verdiğini belirtti.
Rus-Türk İşadamları Birliği Başkanı Ali İhsan Akıskalıoğlu da yaptığı konuşmada bu toplumun çimentosunun Nazım Hikmet olduğunu vurguladı.
Moskova Büyükelçisi Nabi Şensoy'un da katıldığı gecede Tarık Akan, Nazım Hikmet Vakfı adına son eşi Vera Tulyakova'ya bir Nazım resmi ile kitaplarını verdi.
Vera da vakfa Nazım adına bir tablo armağan etti Vakıf Başkanı Aydın Aybay ile sekreteri Kıymet Coşkun'a.
Vera daha sonra yaptığı konuşmada "Bugün Nazım'ın mezarında yıllarca birbirine el uzatmayan iki ülkenin bir araya geldiğini gördüm" diyerek duygularını dile getirdi.
Konuşmalardan sonra, ses ile sözün buluşması başladı.
Daha sonra, Nazım'ın "Ferhat ile Şirin" balesinden bir bölümün ardından Zülfü Livaneli'nin "New Age Rhapsody"si çalındı.
Ve ilk bölüm Çaykovski'nin müziği ile son buldu.
Gecenin ikinci bölümünde Nazım'ın arkadaşı Valeri Tokarev Rusça şiirlerini okudu. Şiirleri de Türkçe "Teşekkür" kelimesiyle sona erdirdi.
Bolşoy Balesi sanatçıları Elena ile Yuri'nin Nazım'ın "Ferhat ile Şirin" balesinden bir bölüm sunmasından sonra Müşfik Kenter, bu kez Nazım'ın Türkçe şiirlerini taşıdı sahneye.
Müşfik Kenter'e dinmeyen alkışlar arasında da Zülfü Livaneli aldı sözü.
İşte o an, Mali Tiyatrosu'nun salonu küçük bir stadyuma dönüştü adeta...
Nazım Hikmet'in şiirleri yanında, Livaneli'nin deyişiyle "onun çocukları", Ülkü Tamer'in "Güneş topla benim için", Orhan Veli'nin "Deniz", Refik Durbaş'ın "Çırak aranıyor" isimli şiirlerinden bestelediği şarkıları Rus ve Türk dinleyiciler tarafından alkışlarla birlikte söylendi.
Halil Karaduman kanunu, Ferhat Livaneli gitarı, Göksun Çavdar klavyesi, Selim Atakan piyanosu ile dinleyenleri büyüledi.
Yeni bir güne başlamaya yarım saat kala gece bitmek bilmiyordu. Livaneli sanki zamanın ses duvarını aşarak bıraksalar sabaha kadar söyleyecekti.
Ve gece gönüllerde, Nazım'ın sözleri dillerde Livaneli'nin sesi yadigar kalarak sona erdi.
REFİK DURBAŞ