kapat

04.05.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Basmane Tren Garı Müdürü, şu personelini adam etsen iyi olur...

İzmirli bir okuyucum, mektup yazmış; hem okudum, hem sinirlendim, hem de üzüldüm. Şu ülkeyi ne hale düşürdüler yarabbim!... Fırçalamaya önce Basmane Gar Müdürü'nden başlayalım. Adını bilmiyorum ama beni iyi dinle hemşerim; 02.2.2000 tarihinde, öyle bir tarih ki, unutulacak gibi değil, hepsi 2 rakkamı ile başlıyor. Basmane Garı'ndan 19.00'da kalkması gereken Ankara treni, Çiğli'deki bir ray arızası yüzünden rötar yaptı. Bu arada garda bekleyen askere gidecek gençler vardı. Bayağı heyecanlıydılar ve bu heyecanla da sürekli gidip yetkililere, "Ne zaman kalkacak" diye soruyorlardı. Sonunda saat 21.00 olmuştu. Bu sormalardan rahatsız olan gar görevlileri gençlere, "Yeter artık sormayın... Biz anons yapacağız ve sizi uyaracağız" dediler.

Onlar bekleme salonuna gitti, görevli memurlar ise, rahat bir nefes aldı. Saat 21.30 olduğunda gençler bir daha dışarı çıkıp, trenin ne zaman hareket edeceğini sormak için gar şefine gittiklerinde, trenin 10 dakika önce hareket etmiş olduğunu öğrendiler. "Hani anons edecektiniz" dediklerinde de, "Vallahi yapacak birşey yok, kalktı, gitti işte" cevabını aldılar. Bekleme salonundaki 20'ye yakın asker adayı ne yapacaklarını şaşırmış, bekliyorlardı. Kös kös önlerine bakarak evlerine döndüler. Kıtalarına geciktikleri yetmiyormuş gibi, bir de senin memurlarının azarlamalarına maruz kaldılar. Neredeyse dayak yiyeceklerdi. Hadi bakalım cevap ver şimdi; seni oraya kim koydu?... Sen o memurları nasıl yetiştirdin?... Torpiliniz kim?...

Adapazarı Valisi, şu köprüyü yapıverin...
17 Ağustos deprem felaketinin izlerini silmek mümkün değil. Gerçi hem devlet, hem hayırseverler harıl, harıl çalışıyorlar ama hasar o kadar büyük ki, kısa zamanda onarılamıyor. İşte bunlardan biri de Adapazarı Merkez Mollaköy, Hacıköy, Kemaliye, Fuadiye, Emirler, Şekerler ve diğer köylerin ulaşımını sağlayan ve deprem sırasında Sakarya Nehrine uçan Mollaköy Köprüsü...

Bu köprü Toyotasa Hastanesi'ne 300 metre, otoban çıkışına da 500 metre mesafededir. Depremden bu yana burayı kullanan köylülerin elleri, kolları bağlandı. Nehrin karşısındaki yola çıkabilmek için traktör ve kağnılarla 20 km mesafe katetmek zorunda kalıyorlar. Acil bir doğum ve kriz gibi olaylarda ise, yapacakları hiçbir şey yok... Doğrusu işleri Allah'a kalmış. Adapazarı Valisinden şuraya bir el atmasını rica ediyorum.

Burhan Felek'e cevap var.
Geçenlerde Burhan Felek Spor Tesisleri'ndeki aksaklıkları dile getirmiştim. İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Vedat Bayram, olaya hemen el koydu ve bana yaptığı açıklamada; "Çatı akmaları için onarım başlattım. Havuzlarda ise, hiçbir mikroba rastlanmadı, halıların durumu çok temiz, bilgin olsun" dedi. Kendisine ilgisinden dolayı teşekkür ediyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır