İKİ asırlık geçmişe sahip Beyazıt Devlet Kütüphanesi, tarihinin en ıssız günlerini yaşıyor. 17 Ağustos depreminin duvar ve kubbelerde oluşturduğu çatlaklar, kütüphaneye daha da dramatik bir görünüm veriyor. 156 kişilik okuma salonunda ancak üç-beş ziyaretçiye rastlanabiliyor. Ankara'daki Milli Kütüphane ile birlikte Türkiye'nin en büyü ve zengin bilgi-doküman kaynağı olan Beyazıt Kütüphanesi, raflarında milyonlarca kitabı barındırıyor. Belgesel kaynaklar ise sınırsız. Buna rağmen,kütüphane, bu kaynaklardan yararlanacak "bilgi ve kültür tutkunları"nı boşuna bekliyor. Depremi hasarıilgiyi daha da azalttı. Duvar ve kubbelerdeki çatlakların insanlar üzerinde bıraktığı itici ve ürkütücü izlenimin ortadan kaldırılması isteniyor. Deprem hasarının onarımı için bir girişim göze çarpmıyor, Beyazıt Devlet Kütüphanesi kaderine terkedilmiş durumda, bekliyor.Deprem hasarının yarattığı risk yüzünden gazete okuma bölümü de dahil bazı bölümler, ziyaretçilere kapalı tutuluyor. Kütüphanede tam bir sahipsizlik hüküm sürüyor.