Adaylar...

Bir hafta sonra Cumhurbaşkanı adayları resmen belli olmaya başlayacak... O süreç 10 gün... Yani 26 Nisan'a kadar.

Demek ki siz sayın okurlarımız, ta 26 Nisan'a kadar sürekli yalan haber okuyacak, sürekli yalan haber dinleyeceksiniz.

Aday diye öyle isimler atılacak ki ortaya... şaşıracaksınız.

Sakın inanmayın... Resmen açıklanmadan hiç bir isime aldırmayın.

Magazinlerin içinde siyasi magazin birincidir.

*

İkinci, spor magazindir.

Açıp arşivleri bakarsanız, dünyanın en ünlü futbol yıldızlarını -meğer- transfer ettiğimizi sanırsınız.

Yalan... Kuyruklu yalan.

Yıllardır kimi yazdıysak gelmedi. Bilakis, yazılmayanlar geldi...

Hele ekranlarda geçen alt yazılar var ya, onlara bayılıyorum.

İşte F. Bahçe... Teknik Drektör Zeman gittiğinden beri en az 5-6 isim atıldı ortaya.

- Geldi, geliyor.

- İmzaladı, imzalayacak.

- On gün süre istedi.

Oh oh... On güne kadar kim öle kim kala... Ardından haydii, yeni isimler.

Niye?.. Çünkü hesap soran yok... Yalan'ın, hiç bir yaptırımı yok.

Tersine... Yalan'ın reytingi var, tirajı var.

Niye?..

Çünkü bizim insanımız kandırılmaktan çok hoşlanıyor.. Neredeyse gurur duyuyor.

*

Daha durun.

Transfer mevsimini açılsın, dünyanın en yıldız futbolcularını Türk kulüplerine geldi geliyor diye manşetlerde okuyacak, haberlerde dinleyeceksiniz.

Sonra unutacaksınız... Seneye... bir daha... Öbür seneye... bir daha.

Çünkü senelerdir bu böyle.

Söyler misiniz, Fatih Terim gidiyor mu, kalıyor mu? Gidiyorsa nereye gidiyor?

a) İspanya'ya b) İtalya'ya c) Almanya'ya d) Japonya'ya...

Hayır. Bilemediniz.

Bizim paşa gönlümüz Fransa diyor... Ama haftaya belki paşa gönlümüz Hollanda diyecek... Kim ne karışır?

*

Ben şimdi otursam burada yazsam... Desem ki:

- Liderler Çankaya için Kemal Sunal'ın isminde anlaştı.

Buyrun... Şok haber.

Cezası ne? Hiç... Hatta biraz da süslesem haberi... Mesela desem ki:

- Zaten bu sebeple Kemal Sunal, onca işinin arasında üniversite okumuş ve diploma almıştı. (Yani Anayasaya uygun olsun diye... hım, demek ki, yıllar önce kurulmuş bir tezgâh..)

Sonra da siyasetçilere sorsam:

- Ne diyorsunuz Kemal Sunal'ın adaylığına?

Yok canım, sormaya gerek yok... Sormuş gibi yapıp, cevaplarını kafadan atsam..

Ne sakınca var?

Meslek ilkeleri yaşıyor mu?

Haydi efendim, haydi.

Benim canım Çevik Bir'i değil, Ali Şen'i görmek istiyor Çankaya'da.

İtirazı olan var mı?

.....

Sevgili okurlar, 26 Nisan'a kadar her türlü yalan haber'e zevkle katlanacaksınız.

Sürpriz adaylarımıza şaşırıp kalacaksınız.

Hem biz öyle imzasının arkasında durmayanlardan değiliz... Tabii haber kaynağımızı açıklamaya da mecbur değiliz... Anlaşıldı mı?