kapat

10.04.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Kıyı yolu

Pazar akşamı Yenikapı ile Kumkapı arasındaki kıyı yolunda gezmeye çıktım. İstanbul'un o semtlerdeki bütün yan mahalleleri buraya dökülmüşlerdi.

Bebek'le Büyükdere arasındaki Boğaz yollarında; Göztepe, Erenköy, Suadiye asfaltlarında; Adalarda, Moda kıyılarında, Florya'da görebileceğinizden çok daha ayrı çeşit bir kalabalık kaplamıştı ortalığı...

Sağa sola hafif yalpalayarak yürüyen; bodur boylu, şişman, başörtülü, hırka yahut manto giymiş yaşlı hanımlar... Gömlekli, kasketli erkekler... Yenice giyinmeye özenmiş, fısır fısır konuşarak kolkola yürüyen genç kızlar... Oraya buraya koşuşan alacalı bulacalı bol bol çocuk... İşçiler, küçük memurlar, esnaf, tezgâhtar, hemşire, şoför, hademe... Yanlarında hanımları, kayınvaldeleri, kızları, çocukları...

Nişanlılar, nişanlı olmanın bütün meşruiyeti içinde iyice sokulmuşlar birbirlerine... Kız yüksek topuklu, oğlan lacivertler giymiş. Daha uzak çevrelerden gelmiş, kimsenin kendilerini tanımayacağından emin, fakir sevgililer, elele tutuşmuşlar...

Sonra yer yer mısır satıcıları... Arabalı kazanlarını tüttürerek bağıranlar:

- Yirmi beşe mısır, yirmi beşe mısır...

Mangalın önüne oturmuş, mısır kızartan bir ihtiyar kadın...

Caddeden kırmızı lambalarını yaka söndüre sık sık geçen trafik polisleri, kamyonlar... Renkli renkli ampullerle kıyı lokantaları, kahvehaneler...

Alabildiğine geniş, mavi bir deniz; uzaktan giden büyük bir gemi... İlerde kıyıya yanaşmış dizi dizi mavnalar... Orada burada bir kaç avuç sandal...

Kıyı yolunun pıtırak gibi insanlarla örtülü geniş kaldırımıyla, rıhtımdan denize inen kayalıklı alçak falezler, sıra sıra küçük çayhanelerle donatılmış... İçinde semaverin kaynadığı tahtadan uydurma bir kulübe, yahut üstü branda beziyle örtülmüş küçük bir çardak... Kayaların arasına serpiştirilmiş minik minik iskemleler, masalar... Denizin yumuşak dalgaları, öndeki kayalarla masaların ayaklarına kadar geliyor... Kimi, bezay bezay boyamış kayaları, üstüne de çayhanesinin ismini yazmış... Bazıları orada tuttukları balıkları da kızartıyorlar tavada... Mis gibi bir balık kokusu dağılıyor etrafa...

Lacivert renkli alaca bir karanlık... Denizle rıhtım arasındaki kayalıklarda çay satan, balık pişiren, kulübeli, branda bezli; kimi birkaç, kimi beş on masalı, gecekondu gazinolarının yer yer yanan balıkçı lambaları... Hepsi tıklım tıklım dolu. Bir çay otuz kuruş, bir porsiyon balık üç lira... Oturanların yüzleri sadece silüet halinde... Bir kız bir kayanın üstüne çıkmış, ayağını sallıyor... Bir aile bağdaş kurup yerlere yayılmış... Daha uzak, daha kuytu bir kenarda, iki kafadar demleniyor.

Denizin hışırtısı, sandallar, balıkçı lambaları, balık kokusu... Selimiye tepelerinden karpuz büyüklüğünde, ortadan kesilmiş bir kan portakalı gibi bir ay yükseliyor... Ayın silik, kanlı şavkı düşüyor sulara...

Yanıp sönen kırmızı lambalarıyla trafik polisleri geçiyor caddeden... Mısırcılar mısır satıyorlar...

İstanbul'un gönlüme en dost insanları burada... Bunlar yarın küçük küçük paralara çalışmaya gidecekler... Kadınlar gıcır gıcır daracık sofaların esneyen tahtalarını silecekler; kızlar patlıcan soyacaklar mutfakta... Ve komşularına pazar günü içtikleri çayları anlatacaklar...

Bebek'ten Büyükdere'ye, Göztepe'den Suadiye'ye, Adalar'dan Moda kıyılarına bakın... Şimdiye kadar Türkiye'de ne yapılmışsa oraları ve oralarda yaşayanlar için yapılmıştır.

Yenikapı ile Kumkapı arasında deniz havası alıp, çoluk çocuk çay içen İstanbullular ise kendi dünyalarını kendileri kurmaya hazırlanıyorlar...

Yarının İstanbul'u ve Türkiye'si buralarda yetişen gençlerden çıkacaktır.

Not: 36 yıl önce yazılmış bir yazı... "Milliyet" koleksiyonundan...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır