kapat

26.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İşkolik misiniz?
İş yaşamında, olumsuz olduğu varsayılan hatta bazen olumsuzluğunun kanıtlanmış olduğu iddia edilen inanışlar vardır.

İşkolik'lik de bu tür inanışlardan birisidir. Bu inanışa göre işkolik'lik hastalıktır. Profesyonellik düşüncesinin, "8 saatte her iş biter. Bitmiyorsa hata mutlaka insanın kendisindedir" yaklaşımına göre işkolikler profesyonel de olamazlar.

"Çok çalışmak enayiliktir" ya da, "Çalış, çalış madalya takarlar" gibi değerlerin hakim olduğu ve her fırsatta 9 günlük tatillerin ilan edildiği bir kültürde bu tür görüşlerin de etkisi ile fazla çalışan insanlar kendilerini, "salak, üşütük, beceriksiz, amatör, başarısız" görüyor ve etrafları tarafından garipsenme olasılığının verdiği strese ilaveten kendileri için ek stresler üretiyorlar.

Milliyet İş Yaşamı'nda geçen hafta Vecdi Tamer'in, "İşkolikler bayramda ne yapar?" başlıklı bir yazısı vardı. Önce, "Klasik. İşkolikleri eleştirecek" diye düşündüm. Ancak okuyunca şöyle satırlara rastladım: "Bayramda Cumartesi, Pazar çalışacağım. Salı gününe kadar vaktim olduğu halde şimdiden işe gitmeyi tercih ediyorum, hem de büyük bir zevkle. İtiraf ediyorum ben bir işkoliğim."

Helal be! Yüreği ile böyle harbisinden konuşabilmeli insan ve soyut mantıkla kurtulunması mümkün olmayan varsayımsal dayatma, saplantı, stres ve toplumsal değerlerin etkisinden kurtulabilmeli.

Ondan da önce bence işkolik'lik, "çok çalışmak zorunda olmak" ve "zorla çok çalıştırılmak" ile karıştırılmamalı. İşkolikler, bazen kendi kendilerini eleştirseler bile, çalışmaktan zevk alırlar. Ötekiler zevk almaksızın "zoraki" çalışır veya çalıştırılırlar. Onlar işkolik değildirler.

En büyük işkolik, Microsoft'un sahibi Bill Gates'dir. (Tamer'in belirttiği üzere her kurucu patron gibi). Şirketinin bütçesi Türkiye'ninkinden çok daha büyük olan Gates günde 18 saat çalışırmış. Bazen sabahları onu ofisinde uyuyakalmış bulurlarmış. Zoraki çok çalışanlara örnek ise Tamer'in Japonya'dan verdiği, "Eve gitmek yerine şirketin tahsis ettiği odalarda geceyi geçiren" kişilerdir. Orada insanlar yaşanan krize dayanabilmek, işlerini kaybetmemek için böylesine çalışıyorlar.

İşkolikler yaşamdan zevk almaz diye de bir şey yoktur. Tatil yaptıkları da olur. Sadece tatilde bir çoğumuzdan daha fazla iş görüşmesi yaparlar. Tatillerinin farkı planlı olmamasıdır. Gates bile karısından izin alıp yılda bir hafta sevgilisine ayırabiliyormuş zavallım ama hangi hafta olduğu önceden belli değilmiş. Bir de Vecdi kardeş, aramızda kalsın, yapılan bir araştırmada işkoliklerin daha uzun yaşadığını okumuştum.

Diğer aile üyeleri bu tarzdan rahatsız oluyorsa problem yaşanabilir. Ancak bir çift sözüm olacak. Çalışan aile üyelerinin fazla çalıştığından şikayet etme lüksümüz giderek azalıyor haberiniz ola. Bu değişimi içimize sindiremezsek çok sıkıntılarımız olur.

Tanımladığımın dışındaki işkolikliğe hastalıktır derseniz itiraz etmem. Size de kendinizi ya da işkoliğinizi yadırgayıp dertlerinize dert katmayın hala yaşanacak zaman var onu yaşayın derim.

ULAŞ BIÇAKCI


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır