kapat

21.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )


Orta yol... Ve demokrasi kültürü

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'la dün sabah Çankaya Köşkü'nde karşılaştık... "Gazeteciler Cemiyeti 1999 Başarı Ödülleri" töreninde.

"Bayramda kulağınız çok çınlatıldı" diye takıldık.

Savaş sordu:

- Nerede çınlatıldı?

- TV'lerde izlemiş olmalısınız... Bayram süresince Prof. Erbakan nereye gittiyse... Karşılayanlar... Uğurlayanlar "aynı sloganı" haykırdılar: Vur, vur inlesin... Vural Savaş dinlesin... Ne yaptınız... Kızdınız mı?

- Neden kızayım? Sevindim.

- Sevindiniz mi?

- Elbette... Kendi kendime dedim ki... Demek, görevimi en iyi şekilde yapmışım.

***

Vural Savaş:

- Türkiye'de "çifte standart" var.

- Ne gibi?

- Mesela... Anayasa'yı beğenmediğini söyle.. Tepeden tırnağa değişmesini iste... Senden büyük hukukçu yok... Ama... "Bu Anayasa bize lazım" dediğin anda... Herkes saldırır... Galiba, Türkiye'de görüşünü açıklaması yasak olan tek hukukçu benim.

***

Başsavcı'ya "312 konusunu... Pazarlığını" da sorduk.

"Çarşamba günü (yarın) TV'de anlatacağım" dedi.

- Ne anlatacaksınız?

- Her şeyi.

- Vural Bey, siz 312'ye dokunulmamasını istiyorsunuz ama... "Karşı görüş" de var... Ve size yönelik eleştiriler de.

- Ben Yargıtay'da yüz binlerce dosyayı inceletiyorum... Ama sadece "üçü ile ilgili" eleştiri alıyorum.

- Hangi üç?

- Refah'ın kapatılması... HADEP'in kapatılması... Ve Fazilet dosyası.

***

Vural Savaş:

- Eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin sorunu ben isem... On ay sonra dört yılım doluyor... Yargıtay "beş isim" belirleyecek... Cumhurbaşkanı da beş isimden birini atayacak... Sorun ben isem... Yeniden bu göreve getirilmem... Zaten, getirilsem bile... Yaş 62... Üç yıl sonra ayrılıyorum.

***

Cumhurbaşkanı'nın gelişi ve törenin başlaması ile birlikte, Vural Savaş'la sohbetimiz yarıda kaldı.

Demirel'in ödül töreninde yaptığı konuşma, çok partili demokratik yaşam ile ilgili sanki bir "ufuk turuydu."

Baba "özetle" dedi ki:

* Siyasete başladığımda biz muhalefetteydik... İktidarın her yaptığına karşı çıktık.

* Sonra biz iktidar olduk... Etme, bulma dünyası... Bu defa, bizim her yaptığımıza muhalefet karşı çıktı.

* Orta yolu bulmada çok zorluğumuz oldu.

* Demokrasi çok sesliliktir... Tabii ki karşı görüş olacak... Ama "ortak doğrularımız" da olmalı... Hepimizin "doğru" dediği bir şey olmalı.

* Çok parti zordur... Ama çok parti lazımdır.

* Hem çok parti olacak ve hem de kavga olmayacak... Sorunlar konuşularak, tartışılarak çözülecek... İşte bu kültürdür... Birikimdir.

* Siyasette bir "devir" sona erdi... Öfke devri.

* Ve yine siyasette bir "devir" başladı... "Akıl, izan, idrak" devri.

***

"Bir tarihte" Alman Cumhurbaşkanı Türkiye'ye gelmişti.

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü (Faruk Berkol) Çankaya'da verilecek yemeğin) davetli listesine "İkinci Cumhurbaşkanı İnönü'yü"de dahil edince...

Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar önce Özel Kalem Müdürü'nü haşlamış sonra da İnönü'nün adını çizmişti. (Ercüment Yavuzalp-Liderlerimiz ve Dış Politika-Bilgi Yayınevi-1966. Sayfa32)

Şimdi ise...

Başbakan Ecevit, kendisini 12 Eylül 1980'de Zincirbozan'a... 3 Aralık 1981'de Ankara Kapalı Cezaevi'ne yollayan Kenan Evren'le buluşuyor...

Zor da olsa, galiba "orta yolu" buluyor, "demokrasi kültürünü" oturtuyoruz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır