kapat

21.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Sendika kumarı

TÜPRAŞ ülkenin en büyük ve en kârlı kuruluşu.. Avrupa'nın da yedinci büyük şirketi.. Bu şirket özelleştiriliyor.

Dünya örnekleri, çalışanların desteğini alan özelleştirmelerin daha başarılı olduğunu gösteriyor. Hükümet bu nedenle çalışanları TÜPRAŞ'ta hisse sahibi olmaya teşvik amacıyla tedbirler aldı.

Örneğin TÜPRAŞ işçileri, yüzde 30'a varan indirim avantajları ve taksit gibi ödeme kolaylıkları ile şirkete ortak olabilecekler.

Fakat Petrol İş Sendikası tüm özelleştirmelere karşı tavrından taviz vermemek için işçilere tanınan bu ayrıcalıkları reddediyor.

Sendikanın Kocaeli Şubesi Başkanı "Bu bir oyundur. TÜPRAŞ çalışanı oyuna gelmeyecek ve hisse senedi almayacaktır" dedi.

Bu kafayı anlamak kolay değil.

Türkiye'nin çağdaş gelişime en açık bilinen sendikası Petrol İş, mülkiyetin tabana yayılması hedefini en pratik yoldan gerçekleştiren böyle bir girişime niçin direnir?

İşçinin, çalıştığı şirketin -hem de ayrıcalıklı şartlarla- ortağı olmasına niçin itiraz edilir?

Şirkete ortak olan işçi, yalnız alacağı ücreti değil, üretimin ve kârlılığın artmasını da düşünmeye başlayacak.. Bu durum, sendikacının grev tehdidi ile sağladığı "haraç" türü menfaatlerin kaynağını kurutacak.. Ortak işçiler bir anlamda sınıf değiştirip, sendika içinde üretim artışının ve kârlılığın denetçisi kimliğine bürünecekler.

Yoksa itiraz buna mı?

Mülkiyeti tabana yaymak yalnız üretimi değil, demokrasinin de kalitesini arttırıyor.

Yeni solcular, sadece bölüşmeyi düşünen sendikacılarla işbirliği yapacak yerde üreten ve mülkiyeti paylaşan yığınlarla bütünleşmeye gidiyor.

Yani sendika, özelleştirmeye dirense de işçileri, çalıştıkları kurumun ortağı yapacak bir girişime karşı dikkatli olmak zorundadır.

Petrol İş kumar oynuyor. Şimdi bir kısım işçi sendikaya uyup hisse almayacak.

Bir kısmı dinlemeyip alacak..

Hisseler prim yaptığı takdirde sendika, iki tarafın gözünde de iflâs edecek.

Çağdaş yenililer dünyada sel yarattı.

Bu sel, eski solculuğu süpürüp götürdü.

Türk sendikacılığı da kafayı değiştirmek zorunda. Çünkü sendika lâzım..

Babasözü-atasözü
Demirel dün "2000'li yıllara başımız suyun üstünde giriyoruz" demiş..

Bizim batmakla başımız suyun üstünde durmak dışında seçeneğimiz olmayacak mı?

Hayatımızı "babasözleri" yerine "atasözleri"nin öğretisi yönünde kurmaya yönelmedikçe olmayacak galiba. Baksanıza..

"Acele giden, ecele gider" demişler.

Ama biz trafik kazaları yüzünden bayramda yine 176 kurban verdik.

Atalarımız "İşten artmaz, dişten artar" demişler.

Ama biz 4 günlük bayramı bahane edip 9 gün işleri tatil ettik, yedik-içtik.

Şimdi "Akıl yaşta değil baştadır" sözüne itaatsizliğin bahanesini arıyoruz.

Diyeceğiz ki "Demirel'i yaşlı olduğu için değil, yaşlı-başlı olduğu için ikinci kez seçiyoruz.." Allah kabul etsin..

Suyun üstünde sürat motoru ile uçma seçeneğini biz göremedik, çocuklarımız keşfeder inşallah!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır