Şehir magandaları!
Kent yaşamına ayak uyduramayan saygısızlar toplu taşıma araçlarına 100 milyardan fazla zarar verdi
ŞEHİR magandalarının toplu taşıma araçlarına yönelik saldırıları ve tahribat bir türlü son bulmuyor. Alınan tüm önlemlere rağmen, koltukların kesilmesi, camların kırılması, ampüllerin parçalanması, muslukların sökülüp alınması gibi tahribat giderek artıyor. Banliyö trenlerinde cam kırılması, floresan lambalarının kırılması, tutamakların kesilmesi ve çalınması, koltukların parçalanması gibi tahribat nedeniyle 1997 ve 1998 yıllarında 50 milyar liralık harcama yapılırken, son bir yılda 12 milyar liralık onarım masrafı çıktı. Şehir Hatları vapurlarında; koltukların kesici aletlerle parçalanması, musluk başlarının çalınması, yangın hortumlarının götürülmesi gibi tahribat için kurumun kasasından sadece son bir yılda 7 milyar liralık onarım harcaması yapıldı. Şehir magandalarının toplu taşıma araçlarına yönelik tahribatı İETT otobüslerinde de sürdü.
SAATLERİ ÇALDILAR
Bir yılda 9 bin koltuk zarar görürken 10 otobüs de terör olaylarında kullanılamaz hale geldi. İETT'nin milyarlarca lira harcamayla yerleştirdiği duraklar da şehir magandalarının saldırısından nasibini aldı. Duraklardaki saatlerin çoğu çalınırken boyalar döküldü.
Trenlerde 62 milyarlık tahribat
Anadolu ve Avrupa yakasında sefer yapan banliyö trenlerinde son üç yılda lambaların parçalanmasından koltukların kırılmasına kadar 35 bin tahribat yapıldı. Zararların telafisi için 62 milyar lira harcandı.
Vapurlara 7 milyarlık fatura
Şehir magandaları vapurlarda koltukları parçalamak, muslukların başını çalmak ve yangın hortumlarını kesmek gibi tahribatta bulundu. Bunların onarımı için 7 milyar lira harcandı.
Otobüslerde 9 bin koltuk zarar gördü
İETT otobüslerinde geçen yıl 9 bin koltuğa zarar verilirken, terör eylemlerinde 10 otobüs yakıldı. Ayrıca duraklardan saatlerin çalınması, haritaların sökülmesi, boyaların dökülmesi gibi tahribatlarla karşılaşıldı.
Psikopatik kimlik ifadesi
TOPLU taşıma araçlarına yönelik tahribatı yorumlayan psikolog Suna Tanaltay, bu tür parçalama ve yıpratma davranışlarının, kişinin ruhsal halinin yanısıra, psikopatik (doğuştan olan ve tedavi edilemeyen ahlak sonucu) ve sosyopatik (toplum tarafından oluşturulan ahlak sorunu) bir kimlik ifadesi olduğunu söyledi. Tanaltay, "Bu tür davranış gösterenlerin birbirini örnek alması nedeniyle saldırı eylemleri çoğalıyor" dedi.
|