|
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr
)
|
Depremzedeler dertli...
Nedense ilk günlerin heyecanı kalmadı. Neydi o koşuşturduğumuz günler, ne o yardım için canımızı, dişimize taktığımız saatler... Neydi o yardım kampanyaları furyası... Gerçekten de yurdun her yerinden ayaklanan vatandaşlar, sanki tek bir yürekmiş gibi birlikte atan kalpler, o beraberlikler adeta unutuldu, gitti. Allah hiçbirimize bir daha göstermesin...
Lakin uğradığımız felaket o kadar büyüktü ki, öyle 3 ayda, 6 ayda, 1 sene de unutulamazdı. Ayrıca yaptığı zarar, ziyan da öyle kısa zamanda telafi edilemezdi. Bunun için her medeni ülkede olduğu gibi, bizde de olaya devlet el koydu ve yaraları sarma işini plan ve programlı olarak çözmek için çalışmaya başladı. Bu çalışmaları hiçbir zaman yadırgayacak değiliz. Ama bu çalışmalar sürerken, ortaya çıkan aksaklıkları da görmemezlikten gelemeyiz.
İşte kısa bir örnek; Ağustos depreminde orta hasar gören evlerin sahipleri uyarıyorlar ve "Sayın İmar İskan Bakanımız tüm depremzedeleri kapsayan bir yazısında, orta hasarlı evlerin sahipleri, projelerini hazırlamak suretiyle evlerini bizim gösterdiğimiz müşavir mühendislere yaptırsınlar, ki işler kolaylaşsın. Projeyi onaylattıktan sonra, yardım parası olan 2 milyarın yüzde 10'nu peşin, kalan yarısını da inşaat başladıktan sonra, diğeri de işin bitiminde ödenecektir demişti. Bu durum karşısında biz Bakanlığın vermiş olduğu öneriler doğrultusunda evlerimizi yaptırmaya başladık. İnşaat bitti, ödemeye gelince Bakanlık müracaat süresini, önce 15.1.2000, sonra da 31.1.2000, şimdi de 7.2.2000 tarihine erteledi, hala da verilmedi..." diyorlar.
Şimdi bu işi kim halledecek?... Bu felaketzedelere verilen sözü kim tutacak?... Biliyorsunuz hayatta en kolay şey, konuşmak, vaad etmek, ümit vermektir. Ama bunları gerçekleştirmek zor da olsa büyük bir şereftir. İlgililerden harekete geçmelerini bekliyorum.
Avcılar Belediye Başkanı, biraz kıpırda...
Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, biraz kıpırdasan iyi olacak. Gerçi vatandaş senin çalışmalarından memnun ama arada bir gözünden kaçan meseleler oluyor herhalde... Bak, Cihangir Mahallesi, Burnaz Caddesinde bir oto tamirhanesi var, adı da Acar Oto... Aslında ruhsatsız da çalışıyormuş ya, o beni pek ilgilendirmez. Önemli olan çalıştığı yeri tehlikeye sokması... Çünkü apartmanın alt katındaki dükkanın tepesinde bulunan kirişi delmiş, motorları indirip, kaldırıldığı zincirleri buradan geçirmiş ve öyle çalışmaya devam ediyor.
Biliyorsun ki, depremin acılarını daha yeni çektik. Bu adam koca kirişin taşıma gücünü zayıflatırsa, koca apartmanı çökme tehlikesine maruz bırakmaz mı?... Sen bu yazıyı okur, okumaz, hemen oraya bir mühendis yolla da, durumu kontrol ettir. Çünkü üst katta oturan ahali korku içinde yaşıyor. Ayrıca da tamirhaneden şikayetçiler... Benden uyarması, gerisi senin bileceğin iş...
|
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|