Öbür sandık...
Demirel karşıtlarıyla Demirel taraftarlarının çekişmesi değil ki bu... Meseleyi saptırmayalım.
Bir Anayasa değişikliği söz konusu.
Ama biz getirdik, meseleyi, neredeyse onu sevenler/sevmeyenler kriterine bağladık.
İstikrar kavramı bile geri planda kaldı.
Hizmet ve başarı gibi unsurlar unutuldu.
- Efendim başarı yetmez.
Anladık ama sempati veya antipati yeter mi?
Zaten Anayasa, başarı yetmediği için değişmiyor mu?
*
Demirel'i sevenler çok sever... Sevmeyenler zaten hiç sevmez... Ortadakiler ise Demirel'e daima avantaj sağlamıştır...
Kazandığı son seçimi bir hatırlayın. (1991)
Sırf Demirelci oylar değil, istikrar arayan mantıklı oylar da Demirel'e kaymıştır. Meşhur ödünç oylar da yine -macera aramayan- rızacılara aittir...
Ama asıl çekirdek: Sevenler.
*
Taylan Bilgel'i tanırsınız.
Geçenlerde eşi, Taylan'a soruyor:
- Doğru söyle bakayım, beni mi çok seviyorsun Demirel'i mi?
Taylan düşünüyor düşünüyor, sıkılıyor kızarıyor... Ve sonunda diyor ki:
- Vallahi, o'nun yeri başka, senin yerin başka...
İşte... Demirel'i Taylan gibi sevenler olduğu gibi, elbet hiç sevmeyenler de var.
Ama burada duygular yarışmıyor... Ali Kırca'nın Siyaset Meydanı'nda Demirel'i sorgulayan gençler de oylamaya katılmıyor.
Taylan'ın, Cavit'in, Erman'ın oyları da yok...
Top mecliste.
Burada bir Anayasa değişiyor.
Yâni bu sandık başka sandık.
5+5'e evet mi hayır mı?
Mesele bundan ibaret.
*
Önce bu sandığa gidersiniz beyler.
Ya evet dersiniz, ya hayır.
Hayır derseniz zaten mesele biter. 7 yıllık model aynen sürer.
Haa... Evet derseniz, işte o zaman, önünüzde bir sandık daha var. Demirel Cumhurbaşkanı olsun mu olmasın mı diye size o sandıkta sual sorulacak. Cevabınızda hürsünüz. Alerjiniz çok büyükse, erken seçimi bile göze alabilirsiniz. O başka.
Ama karıştırmayın.
Birinci sandık, model'le ilgili... İkinci sandık Demirel'le ilgili...
*
Ama biz getirdik, birinci sandığı da Demirel'e endeksledik. Hata yaptık. O'nu -kendi iradesi dışında- bir tartışmanın içine sürükledik.
Şimdi ne olacak?
101. madde reddedilirse Demirel mi reddedilmiş sayılacak? Böyle saçma şey mi olur? Demirel'in şahsen katılmadığı bir yarışmada Demirel'e rağmen diyemez kimse.
Ayıraç, öbür sandık'tır...
Demirel'i sevenler/sevmeyenler de bu mantıktan yürümelidir...
Sanırım Demirel mantığı da budur.
Şimdi söyle bakalım Taylancığım, güzel eşin Serpil'i mi çok seviyorsun yoksa Demirel'i mi?