Sertleşmeyin

Nihayet problemsiz bir Cumhurbaşkanı seçimi yapacağız diye sevinirken, baktık ki hava sertleşiverdi.

Hem de pek erken sertleşiverdi.

Oklar Mesut Yılmaz'a çevrilmiş durumda...

Öyle ki liderlik vasfından yoksun olduğunu ima edici göndermeler bile yapılıyor Yılmaz'a...

Çıkıp her gün konuşmasaydı, belki bunlara muhatap olmayacaktı...

Çok konuştu. Lüzumsuz konuştu.

Ama yine de ANAP'ın genel tavrını ve tutumunu bir an evvel anlamakta fayda vardır.

Hiç değilse ANAP'lı arkadaşlarının hür iradelerine asla ipotek koyamayacağını açıkça söylemiştir Yılmaz...

Tersini yapsa daha mı iyiydi?

Biz fire vermeyiz diyerek adam mı kandırmalıydı?

Zaten.. Kim inanırdı?

Bu tür gizli oylamalarda, arkadaşlarınıza telkin ya da tavsiyeden öte hiç bir etki yapamazsınız...

Yaptım zannedebilirsiniz.

*

Örneklerini çok gördüm.

70'li, 80'li, 90'lı yıllarda... altımı tutamıyorum diyen liderler yok muydu?

Altımı tutamıyorum lâfı, mizah konusu olmamış mıydı?

Mesut Yılmaz da şimdi altımı tutamıyorum diyemez mi?

Grubuna hakim olan liderleri elbet takdir ederiz ama hakim olamayanları tenkit edemeyiz.

Parti disiplini başka, bu başka...

Çünkü bu gizli oylama... Emir kumanda zinciri bile faydasız...

Günül beraberliği olmadıktan sonra ne yapsanız boş.

Unutmayın.

Gönül beraberliği

*

İşte DYP, böyle bir gönül beraberliği sergiliyor şimdi.

Çok normal...

Kendi bağrından çıkmış doğal liderini bir 5 yıl daha Çankaya'da tutmak isteyebilir DYP...

Ve istiyor.

İstikrar unsuru olarak aynı gönül beraberliği'ne Ecevit'in partisi de katılmış olabilir... Emir ve kumanda zincirine gerek yok... Müşterek bir refleks bu... Saygıyla karşılayacaksınız...

Ama ANAP'a sen niye fire veriyorsun diye sual sorabilir misiniz?

Üstelik ANAP, kendi liderini Çankaya'ya çıkarmak (hatta o'ndan kurtulmak) istiyorsa karışabilir misiniz?

Dönüp dönüp aynı noktaya geliyoruz.

Artık kabak tadı verdi, yeter.

*

Tabii, Mesut Yılmaz'a da iki çift sözümüz var.

Beyefendi...

Son günlerdeki demokrat tavrınızı çok beğeniyoruz... Ama yıllardır bir dizi Demokrasi ayıbı'na niçin göz yumdunuz?

Siz o günlerde, çirkin ayak oyunlarına tavır koyup Başbakanlığı elinizin tersiyle itseydiniz, hem kahraman olurdunuz, hem de seçimi kazanırdınız.

Her neyse.

Bunları unutalım.

Biz şimdi problemsiz, kriz'siz, net ve berrak bir Cumhurbaşkanlığı seçimi istiyoruz.

İster 5+5 olsun, ister 7 yıllık model devam etsin, ister halk seçsin, ister meclis seçsin... Kalemimizin bütün gücünü, hak ve hakkaniyet yolunda kullanacağız.

Yarın, devam...