kapat

21.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET TAN(tana@sabah.com.tr )


Grozni- Lao Tsu- Panda

Grozni'de Rus doktor, ağır yaralı bir Çeçen'i cankurtarana yüklerken şoföre sesleniyor:

- Çabuk morga çek!

Yaralı iniltiler içinde haykırıyor:

- Durun... Ben ölmedim!

Doktor azarlıyor:

- Sus be... Daha morga çok var!

....

Ruslar, Grozni'de hastaneleri değil, morgları çalıştırıyorlar.

Çeçenistan, bizim Sarp sınırına, İstanbul Ankara arası kadar yakın.

Burnumuzun bu kadar dibinde, Bosna'daki, Kosova'daki trajedinin benzeri yaşanıyor.

Avrupa da, suskun ABD de..
Bu suskunluğu ve Yeltsin'in "Unutmayın ki, elimizde nükleer silah var" tehdidini, Türkiye'nin tek başına aşması, ne yazık ki mümkün değil.

Bizim Kadıköy'ün yarısından küçük nüfuslarıyla, Çeçen halkı, "Sabık" Süper Güç'ün ordularına ve havadan karadan bombardımanlarına aylardır kahramanca direniyor.

Avrupa Birliği eğer kendi özel Avrupa Ordusu'nu kurmayı başarırsa ve Türkiye de ortaklığa (ve askere) alınırsa, elbette o zamana kadar da, hayatta (ve ayakta) hâlâ Çeçen kalırsa belki bir çözüm bulunacak.

Türkiye düşen olanaklar ölçüsünde Batı'yı sıkıştırmaya ve Çeçenler için dua etmeye devam etmek.

***

Meclis'in işi hem çok, hem zor. Önümüzdeki günlerde Anayasa değişikliğini görüşüp oylayacak. Ardından Cumhurbaşkanı seçecek.

Cumhurbaşkanı seçmek her Meclis'e (ve elbette milletvekiline) nasip olmuyor.

80 yıllık TBMM tarihinde bu 10. cumhurbaşkanı seçim olacak.

Milletvekilleri halin icabına göre mi oy verecek, yoksa paşa gönüllerinin esintilerine göre mi?

Bunu önceden kestirmek hiç de kolay değil.

En iyisi, içeriden ve dışarıdan (son olarak da İbrahim Tatlıses'ten) desteği olan Sayın Demirel'e (ve ona rakip olacaklara da) şans dilemek.

Ve Bülent Ecevit'in kaleminden, büyük Çin bilgesi Lao Tsu'nun bundan 2 bin 600 yıl önce yazdığı bir şiiri anımsatmak:

"Tekerleğin göbeğini/ otuz çubuk bölüşür/ ortadaki deliktir/ onu yararlı kılan

bir testi yaparsın/ çamurdan/ içindeki boşluktur/ onu yararlı kılan

pencereler kapılar/ oyarsın odaya/ oyuklardır onu yararlı kılan

olandan kar gelir/ olmayandan yarar."

***

Yıllar önce Gülhane Parkı'ndaki Hayvanat Bahçesi'ne yavru bir kutup ayısı armağan edilmişti.

Bu hayvancık için yaz kış faal durumda soğuk hava sistemli kafes gerekiyordu.

Yetkililer, masrafın fazlalığı ve elektrik kesintileri yüzünden buna gerek olmadığına karar verdiler.

Sonunda kutup ayısının normal ayılarla birlikte büyümesi mevzuata daha uygun bulundu.

Böylece beyaz ayıcık, zabıtanın esmer yurttaşlarımızdan müsadere ettiği "Tef eşliğinde dans eden ve hain kayın valide taklidi yapabilen" oyuncu ayılarla birlikte büyüdü.

Bu arada elbette bir çok doğal özelliğini de kaybetti.

Kış uykusuna Temmuz sıcağında yatmaya yöneldi. Yazın sac damlı kafeslerde bunaldığı için tüyleri karardı ve döküldü.

Sonunda bir de astım oldu. Kış gelince de zatürreye yakalandı ve sonunda hakkın rahmetine kavuştu.

Tek eksiğimiz panda değil.

Bu nadide hayvancığın ahını ve vebalini üstlenmek için ulusal bir gerekçemiz de yok.

Çinliler'e Sayın Tantan adına diplomatik yollardan nezaketle bir başvuru yapılmalıdır; Türkiye'nin istikrar ve enflasyonla mücadele programı yürüttüğü anımsatılmalıdır.

Ve illa bir armağan verilecekse yavru panda yerine, mesela yavru bir mandanın da Çin Türk dostluğuna, simgesel katkısının olacağı anlatılmalıdır.

Bunun için de bulunmaz bir fırsat var:

TBMM Başkanı Sayın Akbulut şu sıralarda Pekin'de.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır