Dakika 70... Beşiktaş oyuncu değişikliği yapıyor, skor 2-1. Ersen Martin'i çıkarıyor ve Yasin'i alıyor. Şöyle bir düşünelim; Skor Kartal'ın lehine. En kötü "maç böyle bitsin" düşüncesi olabilir. Peki tersini düşünelim. Ya Vanspor atarsa, sen ne yapacaksın? Belki doldur boşalta gireceksin. Hani Ersen uzun boylu, fizikli, yıpratıcı bir forvetti? Demek ki, düşünceye göre o da değil. O zaman niye Ohen'i bıraktın, Ersen'e mecbur kaldın? Eğer Ohen'den iyisini bulursan, tamam. Ama Ersen'i oynatırsan, o zaman Ohen'i mumla ararsın. İşte Beşiktaş'ın yıllardır yaptığı bu. Daha iyisini almadan, eldekini gözden çıkardılar. Sonra Johnsen misali, sen "yaramaz" diye yollarsın, o gider Manchester United'de oynar.
Siyah beyazlılarda bir gerçek var, o da Mehmet. Çünkü o oynadığında oyunu istediği şekilde yönlendiriyor. Rakibi zorluyor. Fakat olmadığı zaman da, Beşiktaş sıradan bir havaya bürünüyor. Ayhan, Mehmet'in alternatifi olamadı. Siyah beyazlılar rakibi değişik açılardan gelerek zorlayamıyor. Briegel bir şeyi iyi yaptı, takımı oyun disiplininden fazla uzaklaşmıyor. Ama eldeki malzeme bu, o ne yapsın?
48'inci dakikada Münch'ün yaptığı hareket elle oynama ise bir de kırmızı kart gerekir. Hemen sonra atılan gol bile Vanlıları memnun etmedi. Çünkü artık futbolcular da oyun kurallarını öğrenmeye başladılar. Ceza vuruşunun yanında bir de kırmızı kart gerekirdi. Van ilk yarı çakılı oynadı. Nitekim maç 2-0 oluverdi. 2. yarı boş alanlara kaçarak hareketli oynamaya başladılar ve Beşiktaş'ı zorladılar. Bu tip zeminde kaleye bol şut atacaksın.Kartal ilk yarıda iki kez denedi, ikisinde de yere çarpan top kaleci Murat'ı zor pozisyonda bıraktı. Birini direk yedi, diğerini sektirdi, ikincide gol oldu. Ama Beşiktaşlı futbolcular maalesef geride kalan dakikalarda bu vuruşlara devam etmedi.