İŞTE ÖRNEKLER
Örneğin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne 13 Kasım 1999 günü ifade veren Kubilay Göktan, kızı Gülgün'ün 7 yıldır Adnan Hocacılar grubu içerisine olduğunu, Mimaroba'da kızının üzerine aldığı dairesinin kızına baskı yapılarak sattırıldığını belirterek, "Şu an kanser hastasıyım, kızımın bu durumu beni hasta etti. Adnan Oktar ve grubundan davacıyım" demişti. Ancak Göktan, 14 Ocak günü DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçesinde emniyette alınan ifadesini okumadan imzaladığını ileri sürerek şikayetini geri aldı.

Türkiye eski yüz güzeli olan Serap Akıncıoğlu'nun kardeşi Banu Akıncıoğlu DGM Savcılığına verdiği şikayet dilekçesinde, "1994 Ağustos ayında kız kardeşimi kandırarak ikimizin Albaraka-Türk Mecidiyeköy Şubesi'ndeki ortak hesabımızda bulunan 15 bin doları çektirdiler. Kız kardeşiminin can güvenliğinden şüphe duymaktayım. Kardeşimi son olarak 1994 yılında Adnan Oktar'ın yanında gördüm. Kendisinden şikayetçiyim" demişti. 24 Ocak günü ise ikinci bir dilekçeyle şikayetinden vazgeçti.

Bu arada, Oktar'ın gözaltına alındıktan sonra kokain kullanıp kullanmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'na saç örneği verildiği, sonuç gelene kadar da traş edilmediği anlaşıldı. Oktar'ın kafası 3 numaraya vurulurken, sakalı da "kirli sakal" ebatına indirildi.