Sen neymişsin!

Bu kadar skandala, kepazeliğe, rezilliğe dayandık ama galiba gülmekten gideceğiz...

Ne olmuş biliyor musunuz?

İhlas Holding'in genel müdürü Mücahit Ören, Davos'ta Clinton ile bir araya gelmiş...

Dünya meselelerini görüşmüş...

Türkiye'nin ne kadar dinamik ve müthiş bir ülke olduğunu anlatmış...

Vizyon sahibi genç bir işadamı olarak...

Clinton'a doğru elini uzatmış...

Ve o anda, yıllardır yaşadığımız pasifliğin üzerine sünger çekmiş...

Mücahit Copperfield mübarek!..

Hatta birlikte çektirdikleri fotoğraf...

Gelişen Türkiye'nin en net fotoğrafı olmuş...

Gülmeyin, dahası var...

Clinton, bu Mücahit Beyi karşısında görünce:

"Ay ne kadar da gençsiniz. Bu yaşta büyük başarılara imza atmanız ilgimi çekti" demiş...

Aklımı koru yarabbim!..

Ya bu Clinton dangalak!..

Ya da bize bu hikayeyi basın bülteniyle ciddi ciddi anlatanlar ağır dangalak!..

Ne yapmış Mücahit Ören?..

Davos'a gitmiş uyanık...

Davos ki, nihayet bir "iş fuarı"dır, herkese açıktır.

Burada yemeğe katılmış, ki isteyen işadamı katılabilir, o da serbest...

Sonra birden Clinton'u görmüş, kafasında tezgâhı kurmuş ya, bizim Allah selamet versin Ertuğrul Akbay'ın eskiden sık sık yaptığı gibi aniden önüne zıplayıp, elini uzatmış, tokalaşırken de önceden ayarladığı üzre, resim çektirmiş...

Bu yaşımda bir kez daha anladım ki, palavranın sonu yok!..

Meğer o iki saniye içinde, bütün dünya ve Türkiye meselelerini konuşmuşlar...

Dedik ya, Mücahit Copperfield!

Ya Clinton korumalarına birden dönüp "kim bu adam" deyiverseydi de, Mücahit karga tulumba edilseydi, neresinde olacaktı bunun başarı?..

Dünya patronu Clinton, kendine göre ancak bir muhtar seviyesindeki İhlas genel müdürü ile ne konuşur, ne paylaşır Allah aşkına?..

Hangi sözleşmeyi imzalamış, ne kararları almışlar?..

Mücahit Ören'in, bir üniversiteden aldığı fahri doktorayı, "harbi" doktoraymış gibi isminin başına yazdıran Türkiye Gazetesi sahibi Enver Ören'in oğlu olması da...

Baba oğul arasındaki genetik bağı nefis biçimde sergiliyor.

Olayın komikliği kadar vahameti de büyük...

Türk basını, yıllarca asparagastan, bir fotoğraf çektirip, altına palavra atmaktan nice sıkıntı çekti...

Şimdi bunu, ekmek parasına çalışan muhabirin değil de, koskoca gazete patronlarının yapması rezaletin dikalasıdır.

Ne oluyoruz beyler?..

Affedin

Depremzede Sakarya'nın 18 trilyon vergi borcu varmış.. Devlet bu kez affetse batar mı sanki?..

Yolculuk

Zamanda yolculuk gerçekleşiyor... Köktendinciler istediği döneme, sen sağ ben selamet!..

Örtülü

Tansu Çiller'in örtülü ödenek skandalı için komisyon kuruldu. İnşallah örtüyü kaldırırlar...

Veto edecek

Kıyak yasa, vekillere 414 milyon zam yapıyor.

Şimdi onay için Çankaya'ya Demirel'in önüne gidecek...

Bendeniz, iki veto yiyen bu sabıkalı yasanın yine veto edileceğini düşünüyorum.

Gerçi Baba'nın, ikinci kez cumhurbaşkanı seçilmek için Meclis'in gönlünü hoş tutmak zorunda olduğu iddia ediliyor ama bana kalırsa kamuoyunun tepkisi daha ağır basacak...

Benim tahminim bu...

Eğer Demirel yasayı onaylarsa, bu sütunda "yanıldığımı" yazmaya hazırım...