"At abi bir cep harçlığı santral iznim senin olsun!"

Anlayana not: Enerji Bakanlığı 70-80 bin kişi çalıştırır, Türkiye bütçesinin önemli bir bölümünü yutar.

Uzmanlar, mühendisler...

Danışmanlar, müşavirler...

Yüzlercedir, binlercedir.

Büyük yatırımları yönetir.

Ülkenin geleceğini planlar.

Çok para döner, çok ilişki peydahlanır, çok muhabbet doğar. Koalisyon hükümetleri kurulurken, "Enerji Bakanlığı'nı size bırakmayız biz alacağız çekişmeleri..." yaşanır.

Koskoca, dev bakanlık...

Şimdi cücelikler gösteriyor.

Ne ayıp şey!

Bir gün önce; "Türkiye'nin günde 390 milyon kilovat saat enerjiye ihtiyacı var, bunu karşılayamıyoruz. Ülke çapında 3 saat kesinti ve kısıntı yapacağız. Hangi kentin elektriği ne zaman kesilecek listesini yayınlıyoruz, sıkıntıyı vatandaşla paylaşacağız..." diye açıklama yapar, fakat bir gün sonra kısıntı programından vazgeçer.

***

Enerji Kriz Masası, yarım saatlik bir toplantı yapınca ülkenin elektrik enerjisi üretimi mi arttı? Bir gün önce elektriğin hangi saatlerde kesileceğinin kent kent listesini yayınlayan Bakanlık, kısıntıyı kaldıracak elektriği bir günde nereden buldu? Enerji Kriz Masası'nın gücü, hikmeti, becerisi nedir? Okuyup üfleyerek yarım saat içinde santralleri tam kapasiteye getirip, enterkonekte sistemdeki kaçakları şak diye durdurabiliyorlar mı? Ya da görevini 5 yıl daha uzatmak için halka şirin gözükebilecek her fırsatı değerlendiren Cumhurbaşkanı Demirel, öfkelenip "Nereden olursa olsun gazı bulup elektriği verin...." diye fırça çekince hemen doğalgaz bulunabiliyor mu?

Ne utanç verici şey!

Koskoca bakanlık...

TV'ye çıkıp Demirel'e; "Sayın Cumhurbaşkanımız biliyorsunuz ki, ülkemizde elektrik; doğalgazla çalışan santrallerimizden, fuel oille, kömürle işleyen termik santrallerimizden ve barajlarımızda suyla çalışan hidrolik santrallerden elde ediliyor... Sayın Cumhurbaşkanımız, doğalgaz vardı da biz mi havaya savurduk? Kömür vardı da biz mi yaktık? Fuel oil vardı da biz mi telef ettik? Barajda da su vardı da biz mi içtik?" diyemiyor. Sanki koskoca bakanlık, Cumhurbaşkanı'ndan fırça yiyor, elektrik kesintisini kaldırıyor.

Halka böyle yutturuyorlar!

Bu ne tür bakanlık?

Ağzı var, dili yok...

Evlerde, fabrikalarda elektrik bir gün var, bir gün yok.

***

Gerçeği söylemiyorlar.

Eskişehir'de aktarma istasyonunda kompresör donmuş! Bin yıldan beri Eskişehir'in kışı soğuk geçer, böyle bir kentte kompresör nasıl donar, bunun önlemi niçin alınmaz?

Gerçeği bilelim, gerçek ne?

Niçin Türkiye bugün elektriksiz?

Çünkü barajlarda su yok, Keban'da 1 metre su kaldı, günde 16 santimetre su harcanıyor. Evet kar yağışı bol oldu, ancak karlar nisan ayında erimeye başlayacak ve nisan ayından sonra barajlar tam kapasite elektrik verebilecek. Termik santraller; Elbistan, Soma, Seyitömer, Seydişehir, Kangal, Gökova, Çatalağzı ve diğerleri kötü işletmeciliğin pençesinde kıvranıyorlar. Hepsi yüzde 50 kapasitenin altında çalışıyor, kimisi kömür karın altında kaldığı için hammadde bulamıyor, kimisi yedek parça... Bu santrallerin hemen hepsi özelleştirmesi yapıldığı halde kim alacaksa onlara devredilmedi. Çünkü börokrasi ile sendikalar çekişiyorlar. Öte yandan özelleştirme yapıldığı için bu santrallerde iyi yetişmiş elemanların hepsi kaçtı ve yeni yatırımlar da yapılmadığı, makinalar yenilenmediği, tamiratlar da durduğu için tesisler yüzde 50 kapasitenin altına düştüler. Doğalgaz santralleri; Ambarlı, Bursa, Trakya yeterli doğalgaz bulamıyor. Çünkü BOTAŞ, 15 yıl önce bağlantısı yapılan doğalgazın üstüne 1 metreküp daha fazla doğalgaz getirebilmiş değil.

***

Ve Ankara'da al gülüm, ver gülüm!

Enerji Bakanlığı, yap-işlet-devret ya da yap-işlet sistemiyle 90'ın üstünde firmaya, kişiye, holdinge santral kurma izni vermiş. Meclis de tahkimi geriye doğru işleterek çıkartmış. Şimdi bu firmalar, ellerindeki santral kurma izinlerini başkalarına; "Ver abi bir cep harçlığı santral kurma iznim senin olsun..." diyerek ve 2 milyon dolarla 5 milyon dolar arasında avantadan komisyon alarak devrediyorlar.

Koskoca Bakanlık...

Halkı aptal yerine koyuyor.