kapat

03.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Christiane Amanpour'un kocasıyla ilk röportaj
Leyla Umar'ın Davos'ta görüştüğü Amerikalı bürokrat James Rubin CNN muhabiri eşi Christian Amanpour için "O hayatımın aşkı" diyor

Davos'a aylarca önce kaydını yaptırıp yüklüce bir para (10.000 Swiss Fr.) ödeyip kongreye girememek, hele hele Seehof Oteli'nde yer bulamamak acılardan acı beğenmek gibi birşey.

Bizim atv'nin direği, sevgili Ayşenur Aslan ümitsiz halimi görünce; "Sen nasıl olsa otellerde önemli birilerini yakalarsın" demişti. Beni oraya yollarken eminim, içinden kıs kıs gülüp "Yandı; hiçbir toplantıyı izleyemeyecek" demiştir. Birinci tahmini doğru çıktı; 6 bin kişinin katıldığı Davos Kongresi'nin bütün yıldızları Seehof Oteli'ne düştü. Artık bir ara o hale geldim ki, her köşeden fırlayan ünlüler arasında tercih yaparken bir çoğuyla bir kelime dahi konuşamadım.

SARAYIN SÖZCÜSÜ: JAMES RUBİN
Seehof Oteli'nin hemen yanındaki otelde kaldığım için; saat dokuzda Seehof'un lobisindeki yerimi alıyordum. Resepsiyondaki kızlara dağıttığım nazar bilezikleri sayesinde kimin, hangi odada kaldığını biliyordum. Aklıma takılan kişilere mektup yazıp odalarına yollarken, Bill Gates'in yanımdan birkaç kere geçtiğini uyanık Olay Tan haber veriyordu.

Bir ara başımı kaldırıp etrafı süzerken, barda tek başına oturup sigarasını halkalar halinde tüttüren Rubin'i gördüm.

Beyaz Saray sözcülüğündeki açıklamaları ile dünyanın her köşesinde tanınan Bakan Yardımcısı James Rubin'nin CNN'nin ünlü muhabiri Christian Amanpour ile evlendikten sonra büsbütün yıldızı parlamıştı.

Yanına gittim; Türk olduğumu duyunca "Sahiden Türkiye'den misiniz? Christian'la en çok görmek istediğimiz yerlerin başında" dedi. Masama oturma ve röportaj yapma teklifimi hiç nazlanmadan kabul etti. Sohbetimizi görenler yaklaşıp, "Ne mutlu size Amanpour'la evlendiniz..." diyenlere; "Ünlü biriyle evlenmenin zorluklarından biri de bu..." diye bana dert yanıyordu.

Herhangi bir ülkede, özellikle Amerika'da şimdiye kadar rastladığım, bütün politika adamları içinde James Rubin kadar karizmatik, doğal ve güleryüzlü birine rastlamadığımı söyledikten sonra "Politikayı bırakalım. Sizden sadece Christian'la olan yaşamınızı, nerede, nasıl tanıştığınızı ve bundan sondaki plânlarınızı öğrenmek istiyorum" dedim.

James Rubin birden romantikleşti ve sorularımı yanıtladı:

* Clinton'la Bosna'ya gidiyorduk; uçakta tanıştık. Apanpour'la aynı oteldeydik; gece yarısından sonra en az onar margarita içmiştik. Ertesi günden itibaren 5 ay süren telefon aşkı yaşadık.

* Hayatımın kadınını nihayet bulduğuma inandığım için 6. ayın başında ona evlenme teklif ettim; o da hemen kabul etti.

* Babası İranlı, annesi İngiliz olan Chiristian'la ilk bebeğimizin oğlan olacağını öğrendik. İki ay sonra dünyaya gelecek. Karımla bebek bakımındaki görevlerimizi eşit olarak paylaşacağım. Mama vermekten, altını değiştirmekten, gazını çıkartmaktan tutun da herşeyine yardımcı olacağım.

* Evlendiğimizden bu yana birbirimizden o kadar ayrı kalıyoruz ki telefon, internet, e-mail dahil her türlü yolu deneyerek haberleşiyoruz.

* Dünya basınında çıkan bazı haberler ikimizi de çok rencide etti. Benim karıma Beyaz Saray'dan özel haberler sızdırdığımı iddia eden basın organları sonunda yanıldıklarını anladılar ama bu davranışları basınla arama bir mesafe koymama neden oldu.

* Clinton Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra New York veya Washington D.C.'de yaşayıp yaşayamayacağımıza dair karar vereceğiz. Aileme şimdikinden çok daha fazla vakit ayırmaya kararlıyım.

* Clinton olağanüstü bir insan. Çevresindekilerle ne kadar sıcak ve samimi bir ilişkede olduğunu görmelisiniz. Türkiye'de kucağına aldığı o bebeğe burnunu sıktırması öyle içtendi ki... Bütün çocukları çok sever. Onu hepimiz çok özleyeceğiz ve yapayalnız kalacağız. Ama, o hiçbir zaman yalnız kalmayacak; çünkü onu gerçekten seven o kadar çok dostu var ki...

Üç gün süreyle James Rubin'le sık sık kısa sohbetler yaptık. Onu hep İnternet'te gülerek birşeyler okuduğunu gördükçe karısıyla İnternet aşkı yaşadığını biliyordum. LEYLA UMAR


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır