PKK'nın yeni taktiği
Bombaya bakın: Apo evleniyormuş... Yok devenin nalı!
Bir de İmralı'ya telli duvaklı gelin gönderecektik.
Biri yetmemiş gibi, küçük Abdullah'lar yetişsin diye...
Tren kaçtı, evlenmek isteyen adam, binlerce kişiyi öldürmezdi.
Ama acaba, olmayacağını bile bile neden istiyorlar...
Ortada bir taktik var da ondan...
Akıllarınca, "Apo da nihayet bir insandır" imajını yaratıp, Avrupa'nın çevrecilerini, sosyalist artıklarını üzerimize salmak...
Ama hiçbir şey, Apo'nun "vahşi bir katil" olduğu gerçeğini silemez... Yutmayız!
Apo kafeste ama örgütü çalışıyor, mesele bu!..
Gizli Hizbullahçılar
Bir bayan öğretmen aradı. Tunceli de üç yıl çalışmış.
"Hem jandarma komutanından hem de Hizbullah'tan tehditler alıyordum" dedi...
Din öğretmeninin kışkırttığı jandarma komutanı öğretmene baskı yapıyor, Hizbullah da tehdit mektupları gönderiyor. Jandarma ile Hizbullah elele...
Sebebi de, öğretmen kızın "alevi" olması...
Jandarmanın taş kafasına göre, Hizbullah tehlikesiz, alevi tehlikeli...
Uçtaki resmi görevlilerin Hizbullah'a tolerans gösterdiği açıksa...
Düğüm noktası şurada:
Asıl iş, "gizli" Hizbullahçıları yakalamakta...
Şah rejimini bir gecede alaşağı eden şeriatçılar İran'a o gece misafirliğe gelmemişlerdi...
Türkiye de, "gizli Hizbullahçı" kaynıyor...
"gazeteci" kılığında, "politikacı" kılığında, "işadamı" kılığında, "imam" kılığında ve hatta "hakim" kılığında...
Cahil, görgüsüz, psikopat Hizbullah militanları önemli değil...
Önemli olan gizli hizbullahçılar!
Bu işin para kaynakları, ideoloji kaynakları, basın yayın destekçileri, istihbarat kuryeleri ve devletteki uzantıları önemli...
Bunları yakalamak ve kökünü kazımak önemli...
Cezaevinde, PKK'lı mahkuma "marksist" diye bir bardak, Hizbullahçı'ya ise "şeriatçı" diye iki bardak su veren zihniyete dikkat!..
Hoca'nın hediyesi
Zavallı Recai Kutan'ı günah keçisine çevirdik ama Türkiye'de, şeriatçı kalkışmalara cesaret ortamı sağlayan asıl kişi Erbakan'dır...
Erbakan'ın ilk hükümete girdiği 74'lerden beri bir tek şeyi yaptı.
Devlet gücüyle devlet organlarında kadrolaştı, inanç bezirgânlığını seçim meydanlarına taşıdı...
Bu çizgi sayesinde, "Yarın şeriat gelebilir" umudu palazlandı...
"Belki şeriatı getirebiliriz" cesareti pompalandı...
Milyonlarca insan ise hep bekledi.
Belki bunlar, hükümet oldukça, siyasi rejimin ve demokrasisinin kurallarını yaşadıkça normal çizgiye gelebilirler, diye...
Boşuna bekledik... Nnormal çizgiye gelmeyeceklerdi... Çünkü normal çizgi kendilerini inkâr etmelerini gerektiriyordu.
Erbakan'ın başbakan olup, MGK kararlarını imzalaması bile bu gerçeği değiştirmedi. Bunları yaparken samimi değildi, hep taraftarlarına göz kırpıyordu...
Sonunda Erbakan iktidardan gitti ama "kanser" de yayıldı...
Ülkede, dağ-taş din bezirgânı ve yobaz doldu.
Hizbullah ve İBDA-C gibi cinayet örgütlerinin, cesareti, beslenmeyi, ilişkiyi nereden aldıklarını sanıyorsunuz?
İşte "yasal" ile "yasadışı" organlar arasındaki bu "akrabalığı" en iyi asker görüyor.
Siyasetçi halâ kör, enteller ise körün körü...
Bu günkü tablo Türkiye'ye Erbakan'ın hediyesidir.
Siz de yılmayın
Sevgili okurlar, sakın yılmayın...
Gazetelerdeki, Hizbullah, İBDA-C cinayetlerinden, cesetlerden, işkence görüntülerinden ve yazılardan bıkmayın, usanmayın...
Polis yakalıyor, biz yazıyoruz, siz de okuyacaksınız...
İğreniyorsunuz biliyorum ama biz de iğreniyoruz...
Hizbullah'ı, İBDA-C'yi, takiyyecileri ve şeriatçıları iyi belleyin, çocuklarınıza da okutun, öğretin, bellesinler...
Yarın yanmalarını istemiyorsanız tabii...