Yeri gelmişken
Eruh'ta PKK ilk kurşunu attığı gün (1984) devrin Başbakanı Bodrum sahillerindeydi.
Olayın önümsezliğini vurgulamak için kendini denize attı.
Yüzdü... tam 55 dakika yüzdü...
Ama olay, önemsiz değilmiş meğer... Kısa zamanda mesafe aldı... Çıban büyüdü.
Devreye Mehmetçik girmeseydi, kimbilir nasıl sonuçlar getirmişti.
Bize 30 bin evlada ve milyarlarca dolar'a patlayan o başlangıç, hükümetlerin hantallığını gösteriyor.
*
İşte, Hizbullah da böyle palazlandı.
90'lı yıllardaki bütün hükümetlerin kusuru ve ihmali vardır.
- Niçin?
Benim sorduğum, sadece budur.
Aslında bu suali, hep birlikte sormamız lazım... Ama vokalistleri beğenmeyince, galiba hepimiz geri çekildik.
Öğrenmemiz gereken şeyi artık sormaktan vazgeçtik...
Bereket ki kökü kazınacak... Tek tesellimiz budur... Çünkü bu hükümet kararlıdır.
*
Bahsettiğim hantal yapı, 12 Eylül öncesinde de ülkenin cephaneliğe dönmesine izin vermedi mi zaten?
Verdi.
Hatırlayın...
80 öncesi bir orduyu donatacak kadar silah ve malzeme girmiş meğer Türkiye'ye... Yardım ve himaye görmeden bu mümkün mü?
Bunları 12 Eylül yönetimi bulup çıkardı ortaya... Kazdığı bütün tarlalardan silah ve malzeme fışkırdı.
*
Her neyse... Şimdi Hizbullah operasyonu gayet kararlı giderken, ülkedeki genel asayiş için, benim ayrı bir önerim var.
- Silahları toplayalım.
Parasını verip toplayalım.
Bunu bir kere daha yazdım.
Silahları toplayalım...
Önce toplayalım...
Taşıması gerekenlere sonra tekrar dağıtırız...
Böyle ülke olur mu?
Herkes tabancalı.
Lokantada tabancalı, meyhanede tabancalı, diskotekte tabancalı, çarşıda, pazarda, trafikte... her yerde herkes tabancalı...
Hem de göstere göstere.
Nedir bu?
Erkeklik mi, ürkeklik mi?
Nedir sahi?
Diyeceksiniz ki kutsallık...
Yani at ve avrat gibi.
Tamam efendim...
Kutsal olanları kalsın... İhtiyaç sahiplerini bin kere tenzih ederim... Ama pizzacıda 17 yaşında çocukların ne ihtiyacı var tabancaya?
*
Türkiye, bütün pisliklerden arınırken, yani herşey kıvamındayken, şu silahsızlanma işini de lütfen ciddiye alalım.
Tabanca namus temizlemeye yaramaz... O sadece sinirli ve cahil insanların başına belâ açar... Sonra da adları kader kurbanı olur.
Ne saçma.