İstanbulspor-G.Saray maçının yankıları hâlâ sürüyor. Orta oyunu bütün şiddetiyle devam ediyor. CNN'de komite başkanı Hilmi Ok'u izliyorsunuz. Kalkandelen'in başarısız olduğunu kabul ediyor, "Hata yapmıştır" diyor. Gözlemci Ergül Yücedağ'ın raporu geliyor.
Mustafa Kalkandelen'e verdiği puan 7.5. (O buçuğu nerde bulmuşsa çok aramış herhalde.) Bayağı yüksek bir puan. Hakem süper maç idare eder de, Hagi'nin dirseğini görmeyebilir, hakeme 9 bile verebilir. Tek pozisyonu kaçırabilir. Ama Kalkandelen maçı katletti, bir de üzerine tüy dikti. Bu puana göre Kalkandelen'e ilerde daha önemli maçlar vermek gerekir. Yıllardır futbolun kadersizliği işte bu. Soyunma odası kokusunu yutmamış, koklamamış gözlemci ve hakemler. Zaten bu tip gözlemciler yüzünden Kalkandelen yüksek puan ala ala, G.Saray maçına bile verildi. Ama orada kamyonu devirdi.
Hilmi Ok'a göre başarısız olan Kalkandelen, gözlemcisine göre başarılı. Peki, aynı gözlemciye göre Hagi Emre'ye dirsek atıyor. Nasıl bir iş bu. Diğer cephe daha ilginç. Hakemin raporuna göre (Zaten Hagi'nin dirseğini görmüyor) maç temiz. Gözlemcinin raporuna göre Hagi, disiplin kurulunda. O zaman niye Hagi önce tedbirsiz, sonra tedbirli. Hakemin raporu rapor da, gözlemcinin raporu zurnanın son deliği mi?
Nerden bakarsanız bakın, iğrenç bir tablo. MHK, başkanı, hakemi, gözlemcisi bütünüyle fiyasko. Futbol federasyonu ondan da fiyasko. Mağdur olan kim, futbolcular, kulüpler. O zaman hakem kötüyse, gözlemci de kötüyse ikisine de ceza vermek gerekir. Şimdi hakem de görev yapacak, gözlemci de. Veya MHK erkeklik yapıp ikisisine de ceza verip, maç vermeyecek. Göreceğiz bakalım hangileri erkek?
G.Saray ne kadar bağırsa haklı. Siz federasyon ve MHK olarak Hagi'yi haksızken haklı yaptınız. Futbolu lütfen daha iğrenç bir hale getirmeyin. Hem MHK, hem federasyon olarak bir karar verin ve kimseyi de aptal zannetmeyin. Herkes işin yorumunu ve hesabını iyi yapıyor.