BAHÇELİ İŞARETİ VERDİ
Apo'nun İmralı'dan taşınması fikrinin temelleri 12 Ocak'taki liderler zirvesinde atıldı. MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli, Öcalan'ın İmralı'yı PKK'nın siyasi karargahı olarak kullandığından şikayet ederek, Apo ile örgütü arasındaki bağın koparılmasını önerdi.

Bahçeli, Apo'nun açıklamalarının da sürekli olarak medyada yeralmasının önüne geçilmesini istedi. Bahçeli, "Bölücü eşkıyanın İmralı'dan adeta örgütüne talimatlar yağdırmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu husus, şehit aileleri başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızı rencide etmektedir. Bunu önlemeliyiz" dedi.

YILMAZ FORMÜLE ETTİ
ANAP Lideri Yılmaz ise Bahçeli'nin bu şikayetini somut bir öneri şeklinde kamuoyuna açıklayan lider oldu. Yılmaz, geçen Pazartesi günü partisinin Başkanlık Divanı toplantısında "Apo İmralı'dan alınsa daha iyi olur. Bu meseleyi Başbakana götüreceğim" dedi. Yılmaz'ın bu önerisine, üyelerin büyük bölümü destek verdi. Yılmaz, bu toplantıdan iki gün sonra da Genel Merkez'den ayrılırken gazetecilerin sorusu üzerine, Apo'nun İmralı'dan bir başka cezaevine nakledilmesi önerisini Ecevit'e ileteceğini kamuoyuna açıkladı.

Susmazsanız dava açılır
ABDULLAH Öcalan'ın, avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamalar, Adalet Bakanlığı'nı harekete geçirdi. Bakan Hikmet Sami Türk, DGM Başsavcılıkları ile tüm illerin Cumhuriyet Başsavcılıkları'na gönderdiği genelgede, savunma göreviyle bağdaşmayan açıklamalarda bulunan avukatlar hakkında, "görevi kötüye kullanma" ve "görevi suistimal" suçlarında soruşturma başlatılmasını istedi.

Adalet Bakanlığı ayrıca, Öcalan'ın avukatları hakkında "meslek etiğine aykırı davrandıkları" gerekçesiyle, Baro'ya şikayette bulundu. Türk genelgesinde "Son günlerde basında bazı hükümlü ve tutuklu avukatlarının müvekkilleri adına yaptıkları, ancak takip ettikleri dava ile ilgili olmayan ve savunma göreviyle bağdaşmayan açıklamalarına yer verildiği görülmektedir" dedi ve şöyle devam etti:

"Avukatlık Kanunu'nun 34. maddesinde, 'Avukatlar yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır şekilde hareket etmekle yükümlüdürler' denmektedir. Kanunun 62. maddesinde ise 'Baroların kendisine verdiği görev ve yetkiyi ihmal veya kötüye kullanan avukat TCK'nin 230 ve 240. maddeleri gereğince cezalandırılır' hükmü yer almaktadır. Avukatlık görevinin yerine getirilmesi sırasında, yazılı ve görsel basın organlarına yapılan açıklamalarda suç unsuru bulunması durumunda, ilgili kanun hükümlerinin uygulanması konusunda gereken dikkat ve özenin gösterilmesini rica ederim."