Hal'de durum

GEÇEN Ekim ayında bir çok İstanbullu bayat balıktan zehirlendi. Olay kent literatürüne "bayat balık krizi" adıyla geçti. Biz de olaya bu köşede değindik. İstanbul Su Ürünleri Hali yönetimi, zehirli balıklarla ilgisinin bulunmadığını savunmuştu. Hal yönetiminden yapılan açıklamada zehirlenme olaylarından, sokaklarda el arabasıyla balık satanlar sorumlu tutulmuştu. Biz ise bu köşede, İstanbul Balık Hali'nin, Avrupa Birliği (AB) uzmanları tarafından 1998'de yapılan hijyen ve kalite denetiminde sınıfta kaldığını hatırlatmıştık. 1999'ın son ayında yapılacak yeni denetim öncesinde, Hal'deki hijyen ve kalite durumunun bir önceki yıldan ne kadar farklı olduğunu sormuştuk.

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi Su Ürünleri Daire Başkanlığı'nın 30.12.1999 tarihini taşıyan yazısı henüz elimize geçti. Yazıda İstanbul Balık Hali'nin bir su ürünleri borsası olduğu, 24 saat çalıştığı, geceden başlayan yoğunluğun gündüzün ilerleyen saatlerinde de devam ettiği, bu nedenle temizliğin ancak "hareketlilik sonunda" başlayabildiği vurgulanıyor; şöyle deniliyor:

"BAYAT balık krizi olarak bilinen olay sırasında Valilik emriyle Hal'imizdeki günlük balık satışı durdurulmuş olup, geceden bekletilen 60-70 ton hamsi balığı kontrollü olarak Kemerburgaz'da bulunan çöp imha merkezinde oluşturulan özel bir alana gömülmek suretiyle imha edilmiş, akabinde Hal'imizde temizliğe başlanabilmiştir. AB heyeti 1998 Şubat'ında ülkemizdeN AB ülkelerine su ürünleri ihracatı yapan, içlerinden 12'sinin Hal'imizde faaliyet gösterdiği tesisleri AB sağlık kriterleri ve hijyen şartlarına uygunluğu açısından incelemiş olup, bazılarının sağlık ve hijyen şartlarına uygun olmadığını bildirmiştir. Bu firmaların tesisleri geçmiş dönemlerde kaçak olarak yapılmış olduğundan, zaten idaremizce, AB heyeti incelemesinden çok önceleri yıkımları için çalışmalara başlanmıştır.Neticede Gayrısıhhi Müesseseler Kurulu kararıyla yıkılmıştır."

SU Ürünleri Daire Başkanlığı'nın hassasiyeti sevindirici. Yalnız netleşmeyen bir nokta var. 1999'daki AB denetlemesinin sonucu ne oldu? Sınıfı geçtik mi; Hal'in elverişsizliği nedeniyle, işlenmiş su ürünlerimize 1998'de konan ambargo kalktı mı? Bu soruya da "Evet" yanıtı alabilirsek, İstanbul Su Ürünleri Hali ile övünme kıvancına erişeceğiz.