kapat

20.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )


Yanlış nerede?

Doğruyol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller ile dün iki görüşme yaptık... İkisinde de "aynı konuyu" konuştuk...

"Öcalan" konusunu.

Siyaset bu konuda "iki parça."

İktidar kesimi "Avrupa'yı bekleyeceğiz" diyor.

Muhalefet "kararı Meclis versin" diye ısrar ediyor.

Bize gelince...

Böyle hassas bir konunun...

"Şehit yakınlarının acısının" iç politika malzemesi yapılmasını eleştiriyoruz.

Prof. Çiller dedi ki:

- Bizim yaptığımız, pozitif siyasetin gerekleri... Hükümet yanlış yolda... Niçin bu görülmüyor?

***

DYP lideri "ağır" konuştu:

- Bu konu çok ciddi... Açık söylüyorum, hükümet "gaflet ve dalalet" içinde.

Gaflet...

Yani "dalgınlık... Dikkatsizlik... Aymazlık... İhtiyatsızlık."

Dalalet...

Yani "sapınç.... Sapkınlık... Doğru yoldan uzaklaşmak."

Prof. Çiller "neden" ağır konuştu?

İşte yanıtı:

- Öcalan ve Güneydoğu konusu, Avrupa Birliği'ne ihale ediliyor... Konu, hükümet eliyle siyasallaştırılıyor... Eğer sen ölüsü dirisinden tehlikelidir dersen. Yarın bu tehlikeyi Türkiye aleyhine kullanmazlar mı?

***

Tansu Hanım:

- Bu meselenin nerede biteceği belli olmaz... Ayrıca... Bu hükümet neyin söylenip, neyin söylenmeyeceğini de bilmiyor.

***

Prof. Çiller "bir söylemin" sık sık tekrarlanmasından rahatsız:

- Ya Avrupa Birliği, ya Öcalan... Söyleniyor, söyleniyor, temcit pilavı gibi, bu söz söyleniyor... Bu söylem tehlikelidir... Herkes, ağzından çıkan söze dikkat etsin... Yoksa...

- Yoksa?

- Bu iş egemenlik tartışmasına gider... Dikkatsiz beyanlar, PKK'yı siyasallaşma sürecine sokuyor... Anlayamıyorum... Hükümetin yanlışları nasıl oluyor da görülmüyor?

***

Çiller'in bir başka "rahatsızlığı" daha var...

"Ey Öcalan!.. Konuşursan asılırsın ha" şeklinde özetlenebilecek "söylemin... Üslubun" devlete yakışmadığını...

Sanki "pazarlık ediliyor" havası verdiğini söylüyor.

Ve "yanlış" diyor:

- Çok rahatsız edici... Çok yanlış... Faturası ağır olur.

***

Öcalan konusunda bir "yanlışın" olduğu muhakkak.

Ama "yanlışı" yapan kim?

"Koalisyon ortakları" mı?

Yoksa "Fazilet-DYP ikilisi" mi?

Bizce yanlışı yapan "siyaset kurumu."

İktidarıyla, muhalefetiyle "siyasetin bütünü."

***

"Dört söylemi" çok önemsiyoruz.

Adalet Bakanı "Hukuk süreci bitmedi" dedi.

İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali İrtemçelik "riski... Tepkileri" göze alarak...

Bu konuyu "ilk seslendiren" kişi oldu.

Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in "bakış açısı" aynı.

Ve Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un şu söylemi:

- Hukukun sözü bitmedi... Siyaset, lütfen konuşmasın... Hükümet karışmasın.

Eğer bu "dört söylem" ve özellikle de Dr. Selçuk'un söylemi dikkate alınsaydı...

"Dosya" ne Başbakanlığa gelirdi...

Ne "zirve" toplanırdı.

Ne de bu konu "dillere sakız edilirdi."

PKK'nın siyasallaşması falan o kadar kolay değil.

Yeter ki biz bu konuyu sabah akşam, yerli yersiz konuşup durmayalım.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır