kapat

20.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Tek kelimeyle korkunç!

Abdi İpekçi'nin öldürülüşünün üzerinden 21 yıl geçti. Tam 21 yıl. Yazılmayan ne kaldı, söylenmeyen ne? Adalet, Abdi İpekçi'nin katillerini bulamadı.

Bulamadı mı?

Bulmadı mı?

Tam 21 yıl geçti.

Abdi İpekçi, kahpece öldürülüşünün her yıldönümünde, sevgiyle, saygıyla, hürmetle anıldı.

Cumhurbaşkanları konuştu.

Başbakanlar demeç verdi.

Adalet bakanları söz verdi.

Meclis başkanları üzüldü.

Baro başkanları...

Yüksek adalet üyeleri...

Ünlü gazeteciler...

21 yıl boyunca konuştular...

21 yılın her yılında;

Başbakanlar onun için:

"Büyük gazeteciydi"

Dediler...

Cumhurbaşkanları:

"İlkelerin insanıydı"

Meclis Başkanları:

"Dürüsttü..."

Adalet Bakanları:

"Kalemini satmadı..."

Baro Başkanları:

"Gerçeği arıyordu..."

Gazeteciler Cemiyeti Başkanları:

"Kalemini kimseyi vurmak için ya da kimseyi korumak için kullanmadı, örnek gazeteci oldu..." dediler.

***

21 yıl geçti...

Her yıl sayıp döktüler...

Her yıl başbakanlar, içişleri bakanları, adalet bakanları, cumhurbaşkanları, meclis başkanları katillerin bulunacağı sözünü verdiler. Fakat adalet, katilleri bulamadı.

Bulamadı mı?

Bulmadı mı?

Önceki gün korkunç bir gerçek ortaya çıktı. Tek kelimeyle korkunç...

İpekçi'nin öldürülüşü davasında mahkeme hakiminin ısrarla istediği ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile Emmiyet Genel Müdürlüğü'nün ise "İmha edildi..." dediği suikast sanıklarından Yalçın Özbey'in sorgu metni, Oral Çelik beraat ettikten sonra birden ortaya çıkartılıp savcılığa gönderildi.

Tek kelimeyle korkunç...

21 yıldır demeçler verdiler.

Israrla istenen sorgu metnini "İmha edildi..." diyerek yalan söylediler ve adaletten sakladılar. Bu ifadenin içinde Yalçın Özbey adlı sanığın Abdi İpekçi'nin öldürülüşüyle ilgili ifadeleri bulunuyordu. Bu ifadeleri 3 MİT ve Emmiyet Genel Müdürlüğü mensubu Almanya'ya gidip, orada uyuşturucu kaçakçılığından tutuklu bulunan Yalçın Özbey'i konuşturarak kasete almışlar, sonra kasetleri çözerek ifade tutanağı haline getirmişlerdi. Abdi İpekçi Ailesi'nin müdahil avukatı Turgut Kazan da "Bu ifadeleri getirin mahkemeye sunun, bu ifadelerin içinde Oral Çelik'in İpekçi cinayetiyle bağlantısı konusunda sanık neler söyledi, mahkeme bilsin... Adalet işlesin..." diye sürekli istekte bulundu.

Fakat MİT mensupları...

Ve Emmiyet mensupları...

Herhalde müdürlerinden, müsteşarlarından, daire başkanlarından, onlar da bakanlardan, başbakanlardan, cumhurbaşkanlarından emir almış olacaklar ki her seferinde "Biz bu ifadeyi aldık ama sanık ne dedi hatırlamıyoruz... Zaten ifadelerde önemli bir şey yoktu... Biz ifadeyi imha ettik..." dediler.

***

Fakat ne zaman ki, İpekçi'yi öldürenlerden biri diye şüphenilen sanık Oral Çelik, beraat edip kararı kesinleşince bu ifadeler aniden ortaya çıktı. Emmiyet Genel Müdürlüğü özel iki kuryeyle 160 sayfalık bir metni getirip başsavcıya teslim ettiler ve "Buyurun Yalçın Özbey'in ifadeleri..." deyiverdiler.

Korkunç...

Tek kelimeyle korkunç...

Cinayetin aydınlanmasıyla görevli iki kurum MİT ve Emmiyet Teşkilatı'nın mensuplarınca alınan ifade kasetleri, metinler yıllarca "İmha edildi... Hatırlamıyoruz... Hafıza kaybına uğradık..." diyerek adaletten kaçırıldı.

Ne zaman ki dava kapandı.

Dosya mahzene indi...

160 sayfalık ifadenin 32 sayfalık bölümü, altında hiç bir imza, üstünde hiç bir tanımlama olmadan, müdahil avukatlara gönderildi.

Korkunç...

Tek kelimeyle korkunç...

21 yıldır demeçler verdiler.

Cumhurbaşkanı...

Başbakan...

Meclis Başkanı...

Adalet bakanları...

İçişleri bakanları...

Emniyet genel müdürleri...

MİT müsteşarları...

Baro başkanları...

Yüksek Yargı üyeleri...

Abdi İpekçi için "çok büyük gazeteciydi, vatanseverdi, ilkelerin insanıydı, çok dürüst ve çalışkandı. Yenilik yaptı. Kalemini satmadı..." diye sayıp döktüler fakat adaletin yerini bulması için ifadelerin de saklanmasına dolaylı ve dolaysız katkıda bulunmuş oldular.

Korkunç bir durum..

Ne olacak şimdi?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır