Çilingir
Son yılların en ilginç maçlarından biriydi. İlk yarıda iki takımın da müthiş temposu, ikinci yarı ise G.Saray'ın 9 kişilik Samsun karşısındaki tek kale gol antrenmanını izledik.
G.Saray oyuna inanılmaz bir tempoyla başladı. Golü bir an önce bulma arzusu vardı. Oyunun başında Sergen kaynaklı pozisyonlar da buldu. Ama bunları yaparken defans güvencesini unuttu. Cümbür cemaat bütün takım gol atmak için rakip sahada oynuyordu. Defansın sağında Ümit, solunda Ergün sanki hücum oyuncuları gibiydiler. Bir korner pozisyonu var ki, 9 kişi Samsun ceza sahasının içinde, bir tek Suat orta çizgide. Bu mantık, G.Saray'ın ilk yarıda ne kadar yanlış bir oyun anlayışıyla saha çıktığının somut bir örneğiydi.
Mükemmel bir gol
Samsunspor da G.Saray'ın girdiği gol pozisyonlarında şanslı olmakla beraber çok iyi mücadele etti ve akılcı oynadı. Kalabalık defansı ile sert ve iyi kademe yaptılar. Kazandıkları topları ayağa oynayarak G.Saray'ın boş bıraktığı özellikle kenardaki alanları, solda Ali, sağda Vural'ın çabuk çıkışlarıyla çok iyi kullandılar. Santrfor İlhan, güçlü fiziği ve fuleli stiliyle G.Saray defansının zaafından dolayı pozisyon bulmakta zorlanmadı. Golünü de attı. Ama bu gol bana ofsayt gibi geldi.
G.Saray'ın telaşlı ve kontrolsüz oyunu ile Samsun'un bu kadar diri ve akıllı oluşu G.Saray'ın elenmesine neden olabilirdi. Hatta Popescu'nun ayağından penaltı da kaçınca herkes "Tur elden gidiyor" hissine kapıldı. Ama 2 kırmızı kart ve Fatih Terim'in espriyle "Babası anahtarcı" dediği Hagi, buna izin vermedi. Görülmeye değer, mükemmel bir gol attı. Hagi olmasaydı ve bu vuruşu yapmasaydı, G.Saray dün akşam golü bulamazdı. Öyle goller kaçtı ki, inanılacak gibi değildi.
Sergen kısa kesti
Hagi'siz ve Hakan'sız başlayan G.Saray'da Sergen oyunun başında mükemmel işler yaptı. Ama ilk 20 dakikadan sonra aynı etkinliğini sürdüremedi. Zaman zaman piyasaya çıktı.
Hakan'ın yerine oynayan Marcio oyunun büyük bölümünde Güngör'ün markajından kurtulamadı. Kurtulduklarında ise son hareketleri olumsuzdu.
Ergün bugüne kadar hiç olmadığı kadar orta yapma şansı buldu. Ama sol ayağı bu kadar iyi olan Ergün, inanılmaz derecede kötü ortalar yaparak belki de G.Saray'ın çok daha önce kavuşacağı golü önleyen oyunculardan biri oldu.
Forvette özlenen Arif, çok diriydi, çok çalışkandı ama aynı zaman da çok dağınıktı. İnanılmaz pozisyonlar buldu, ama akıl almaz bir şekilde bunları kullanamadı. Oyuncuların kişisel başarısızlığından çok, takım olarak telaşlı hücum yapmak ve kontrolsüz oynamak G.Saray'a zor bir gece yaşattı. Ama Hagi, gecenin kabusa dönüşmesini önleyerek kupada da sarı-kırmızılara hayat verdi.