kapat

20.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İşte Konca Kuriş'in son sözleri
Sadettin Tantan, Hizbullah'ın kaçırdığı Konca Kuriş'in cesedinin Adıyaman'da olduğunu, İstanbul Emniyeti de Kuriş'in katilinin gözaltına alındığını açıkladı

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, uzun süredir kayıp olan Konca Kuriş'in Hizbullah tarafından kaçırıldığı ve cesedinin Adıyaman'da bulunduğu yolunda önemli ipuçları bulunduğunu açıkladı. Tantan, polisin Adıyaman'da çalışmalara başladığını, Hizbullah operasyonunun başka illere de yaygınlaştırılarak sürdürüldüğünü söyledi. Bakan Tantan, Beykoz operasyonunun öneminin "daha sonra daha iyi anlaşılacağını" belirtti ve "Çorap söküğü değil çorabın yarısıdır belki de" dedi.

İslami Feminist yazar Konca Kuriş'in katili de İstanbul'da yakalandı. İstanbul Emniyeti, Hizbullah operasyonu kapsamında göz altına alınanlar arasında Kuriş'in katilinin de bulunuduğu açıkladı.

Mersin'de 3 kişi tarafından kaçırılan Konca Kuriş'ten 1.5 yıldır haber alınamıyordu. Operasyonlar sonucunda Hizbullah'ın Kuriş'i kaçırıp öldürdüğü ortaya çıktı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre Kuriş, Adıyaman'da öldürüldü ve buraya gömüldü.

Konca Kuriş, önceki yıllarda Adıyaman'da Menzil Şeyhi'nin müritleri arasındaydı. Daha sonra Hizbullah örgütüne giren Konca Kuriş, okuduğu kitaplardan etkilenip ılımlı görüşleri benimsemesi üzerine kaçırıldı. Kuriş, evlenmeden önce mini etekli ve başı açık bir genç kız olarak tanınıyordu. Evlendikten bir kaç yıl sonra kapandı ve 1987 yılında Nakşibendi tarikatına girdi. Bu tarikatın Menzilciler dergahıyla ilişkiye geçti. Bu dönemde Hizbullah ile irtibatını sağladı ve böylelikle örgüte girmiş oldu.

Son operasyonla nüfus cüzdanı villada bulunan Kuriş, "Aydın Militan" kimliği ile ön plana çıktı. Bu dönemde araştıran ve okuyan bir kişi olarak tanındı. Yavaş yavaş Hizbullah'ın görüşünden uzaklaşmaya başladı. Kendini "Feminist-İslamcı yazar" olarak tanıttı. "Örtünmek şart değil, Hadislerle yola çıkmak yanlış, anlamadığın bir dille dua etmenin faydası yok, adet gören kadının namaz kılması, oruç tutması günah değildir" gibi açıklamalarıyla dikkatleri üzerine çekti. Bu çıkışları Hizbullah'la arasındaki iplerin kopmasına neden oldu ve 16 Ocak 1998 tarihinde 3 kişi tarafından Mersin'de kaçırıldı.

DÖNENİ VURUYORLAR!
Hizbullah, bir zamanlar kendi saflarında yer alıp zamanla kendi yolunu seçenleri yok etmeyi tehcih ediyor. İslami terör örgütü önce kaçırıyor; sonra da öldürüyor.

Örgüt kendi içinde görüş ayrılığından ikiye ayrıldı ve "ilimciler ile menzilciler" arasında çatışma başladı. İlimciler kanadının başında önceki gün yapılan operasyonla öldürülen Hüseyin Velioğlu vardı. Bu grup Güneydoğu'da silahlı mücade ile Kürt-İslam devleti kurmak istiyor, PKK ile çatışmaya giriyordu. Menzilciler ise silahlı mücadeleye karşı çıkıyorlardı. Görüş ayrılığı İlimciler'in Menzilciler'e saldırmasına yol açtı.

SÜMBÜL İNFAZI
Mehmet Sümbül, 70'li yıllarda ülkücü hareketle tanıştı. 12 Eylül döneminde tutuklandı. 11 yıl kaldığı cezaevindeki arkadaşlarının tabiri ile "Hidayete" erdi ve Hizbullah örgütüne girdi. 1992 yılında cezaevinden çıktı ve Hizbullah'ın yayın organı "Yeryüzü"nde çalıştı. Burada Hizbullah'ı öven yazılar yazdı. Yazılarında İslami-Kürt devletinin kurulmasını sık sık dile getirdi. Hatta bu konuyla ilgili olarak kitap da yazdı. Ancak zaman içinde örgütle ters düşmeye başladı.

Mehmet Sümbül bu dönemde karanlık işlere bu sefer mafya olarak bulaştı. Erol Evcil'in koruması oldu. Nesim Malki'nin öldürülmesini planladığı gerekçesiyle 15 Ekim 1998'de göz altına alındı. Bir yıl süren dava sonunda serbest bırakıldı. Bir ay sonra Ortaca-Fethiye yolunda ölü olarak bulundu. Bu infazın Hizbullah tarafından yapıldığı da ağırlık kazanmaya başladı.

İLK ÖNCE İŞKENCE
Zehra Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım. Hizbullah'ın kasası olduğu tahmin ediliyor. Ancak o da zaman içinde Hüseyin Velioğlu ile ters düştü ve örgütten ayrıldı. Bu gelişme üzerine Velioğlu'nun İzzettin Yıldırım'ı kaçırttığı tahmin ediliyor. Yıldırım'ın arkadaşı olan ve örgütün eski üyeleri Mehmet Şehit Avcı ve Mecit Bakaç da kaçırıldı. Uzmanlar atarafından bu üç kişinin de öldürüldüğü öne sürülüyor.

Hizbullah'ın kaçırdıkları arasında yer alan Enver Aktaş, Hüseyin Tuncer ve Ali Arslan 6 Haziran 1999 tarihde Konya'da ölü olarak bulundu. Üçünün de cesedinde işkence izlerine rastlandı. Murat Yalçın da İstanbul'da Gazi Mahallesi'nde kafasından kurşunlanarak öldürülmüştü. Yalçın'ın Hizbullah için örgüt adına para toplayıp propaganda yapıyordu. O da Hizbullah'tan ayrılmak istedi ve diğerleri gibi cezası ölüm oldu.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır