kapat

18.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Bizi şaşırtın!

Ecevit'in dediği gibi bu hükümet, reformcu karakteri ile içeride ve dışarıda herkesi şaşırtan bir performans gösteriyor.

Bu hava Türkiye'nin içine düştüğü ekonomik ve siyasal istikrarsızlığı aşacağı yolunda umutlar uyandırıyor.

Ama TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Eczacıbaşı haklı bir uyarı yapıyor:

"Uzun zamandır hasretini çektiğimiz bu iyimserlik nedeniyle mutlu sona ulaştığımızı sanmayalım!"

Çünkü henüz işin başındayız. Hükümetin yaptığı iş, sadece krizi kapıdan kovmak.. Tıpkı 24 Ocak 1980'de yapıldığı gibi..

Yarım tedbirler ve değişmeyen alışkanlıklar, bu programın başarısını tehdit edeceği gibi, krizin bu kez önlenemez biçimde üstümüze çökmesine sebep olacaktır.

Oy avcısı siyasetçilerin, enflasyonla yaptığı ateş dansı, ülkeye yalnız fakirlik getirdi.

Borca batan devlet tefecilerin eline düştü, yatırımlar durdu, yolsuzluk, haksızlık ve gerilim arttı ve 30-40 bin rantiye dışında herkes kaybetti.

Son on yılda gelişmiş ülkelerde ekonomi yıllık ortalama yüzde 2.4, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5.5, Asya ülkelerinde yüzde 7.3 büyürken Türkiye'de fert başına düşen gelirin yıllık artışı yüzde 2 düzeyinde kaldı.

Bu hükümet, enflasyonla mücadele programını köklü bir siyasi ve adli reform ile bütünlemeye mecburdur. Aksi halde devlet, üretime katkısı olmayan insanlarla dolmaya ve batmaya devam edecektir.

Uzlaşma kültürünü hayata geçirmek, hükümetin en büyük sermayesidir.

İktidar bu avantajı değerlendirdiği takdirde Türk halkı 2001'de yalnız umudunu değil ekmeğini de büyütecektir.

Biz milletçe başlamakta iyi, bitirmekte iyi değiliz. Olumlu anlamda asıl şaşırtıcı durum bitirmeyi bilmek.

Bu defa mecburuz..

Türk işi çözüm!

Hükümet biraz itibar kazandığı zaman hemen af yasasını gündeme getiriyor.

Hükümetin marifeti, masumlardan önce suçlulara yarıyor. Belli ki koalisyon bu inadından vazgeçmeyecek.

Çünkü cezaevleri ağzına kadar dolmuştur ve akıllar "Türk işi çözüm"e şartlanmıştır.

Cezaevleri boşaltılacak, sonra içerde disiplini sağlayan bir otorite kurmanın çaresine bakılacak. Allah akıl versin!

İzmir'den gelen bir haber uyarıdır:

Karşıyaka'da 7 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz edip bıçaklayan sapık yakalandı. Bu iğrenç yaratığın 12 yıl önce 6 yaşında bir kız çocuğunu kirlettikten sonra öldüren Mesut Öztürk olduğu anlaşıldı.

O zaman 24 yıl hapse mahkum olmuş, 8 yıl yattıktan sonra İnfaz Yasası'ndan yararlanarak salıverilmiş..

Şartlı tahliye Amerika'da da var. Ama herkese tanınan bir hak değil. Cezasının büyük kısmını çeken ve nadim oldukları yolunda güven veren suçlular, psikologların da yer aldığı bir heyet tarafından mülâkata alınıyor, ancak o heyetin kararıyla bırakılıyor.

Adalet budur.. Toplum böyle korunur. Suç ancak böyle caydırılır.

Eğer iktidar aftan vazgeçmeyecekse, hiç değilse İnfaz Yasası'ndaki bu rezaleti ortadan kaldırmalıdır.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır