kapat

18.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
"Canlı" rezalet
TV yapımcısı Kadir Çelik, programında Ahmet Çetinsaya ile kapıştı. Bir zamanların 2 eski dostu canlı yayında karşılıklı küfürleşmeye varan ağır suçlamalarda bulundu

Kanal 6'da yayınlanan "Objektif" programı önceki gece ilginç bir kavgaya sahne oldu. TV yapımcısı Kadir Çelik, Basın Yayın Enformasyon Müdürlüğüne ait Sepetçiler Kasrı'nı "sosyeteye peşkeş çekmekle" suçladığı Eminönü eski Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya'dan beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.

Çetinsaya "Ben buraya sana hesap sormaya geldim" deyince sinir savaşı ve karşılıklı suçlamalar başladı. 10 yıllık bir dostlukları olan ve programın başında birbirlerine "siz" ve "sayın" diye hitap eden Çelik ve Çetinsaya daha sonra nezaket kurallarını unuttular. Tartışma büyüyünce "sen" diye hitap eden taraflar, zaman zaman birbirlerinin önüne kağıt fırlattı. Çelik bir ara öfkeyle elini sallayınca, Çetinsaya "Eline koluna hakim ol. Beni dövecek misin?" diye sordu. Çelik, "O senin işin" dedi ve Çetinsaya'yı mafya olmakla suçladı. Programa katılan diğer iki konuk ise konuşma fırsatı bulamadı ve dekor gibi olduklarından yakındı. Çetinsaya, konuya geçmiş dostluklarından bahsederek girdi.

- Biz seninle 10 yıldır tanışıyorduk. Ailece görüşüyorduk. Günün üç saati beraber geçiyordu.

- Biz 2 yıl önce dosttuk. Ama sizin yolunuz sapınca, yanlışa düşünce dostluğumuz bitti.

- 2 yıl önce değil. Daha geçen Ramazan beraber, iftar yaptık.

- Ne alakası var bunların.

- Biz bu kadar dostken, bu olay niye bu kadar döndü. Ben bugün bu namussuzluğu ispata geldim. Sen benim ortağımdın. Pizzawayi beraber işlettik.

Program giderek karşılıklı hakarete dönüştü. Çetinsaya, Çelik'e "Bir komplo hazırlamışsın. Herkesi örgütlemişsin, hadi bakalım! Bittin sen. Zaten bitmiştin de, sana rating olsun diye geldim. Bu senin son programın. O kadar küçüksün ki" türünden sözler sarfetti. Çelik ise "Çok çirkin bir insansın. Karacahilsin. Herkes senin ne olduğunu çok iyi biliyor. Kaçak binalardan kaç para aldın?" diye sordu.

ÇELİK'İN ZİHNİ BULANDI
Kamuoyunun Kadir Çelik olarak tanıdığı, TV yapımcısına sık sık "Abdülkadir!" diye hitap eden Çetinsaya, sonunda Çelik'i iyice sinirlendirdi.

Karşılıklı suçlamalar giderek artınca tansiyon iyice yükseldi. Çelik "Eğer bir yanlışımı ispat ederlerse bir daha ekrana çıkmayacağım, Taksim Meydanı'nda başıma silah dayayacağım. Sen de bu sözü ver" deyince, Çetinsaya "Ancak kişiliğimden kaynaklanan iddialar için söz veririm" dedi. Sinirlerin iyice gerilmesi üzerine Çelik, "Arkadaşı gönderiyoruz. Diğer konuklarımızla devam ediyoruz" dedi. Ancak Çetinsaya "Beni bir yere gönderemezsiniz. Gıyabımda konuşamazsınız" cevabını verdi. Araya 10 dakika süren reklam kuşağı girdi. Tekrar stüdyoya dönüldüğünde, Çelik yalnızdı. Çelik, Çetinsaya'nın program boyunca iftira ve çamur attığını söyledi ve zihninin bulandığını gerekçe göstererek programın ikinci bölümünü erteledi. Medya'da "yargısız infazcı" olarak tanınan Çelik, ilk kez kendi programında yargısız infaza uğradı. (Haber Merkezi)

Villa küfürleşmesi
Konu kaçak binalara gelince Çetinsaya, Çelik'in Acarkent'te yaptırdığı villasında kaçak kat çıktığını iddia etti ve fotoğraflarıı gösterdi. Villa sohbeti, canlı yayında hakarete varan sözlere neden oldu..

- ÇELİK: Bakıyorum benim villanın fotoğraflarını getirmişsin.

- ÇETİNSAYA: O ev bana geçecek diye bakıyorum. Keyifleniyorum.

- Sana bir şey geçecek...

- Ne geçecekmiş bana

- Tamam, lafı dolandırma.

- Ne geçecekmiş. Üstü kapalı küfür mü ediyorsun.

- "Sana ne geçecek biliyor musun, Adaletin , hukukun kılıcı geçecek"

- Haaa. Afferin iyi toparladın.

- İstersen başka şeyler de geçer.

- O sana geçer.

Çelik ve Çetinsaya, zaman zaman eski hesapları da açtılar. İkili bir dönem ortak pizzacılık yapmıştı. Çetinsaya, Çelik'in kendinden yiyip içtiğini, şimdi istediklerini yapmadığı için komplo kurduğunu iddia etti.

-ÇETİNSAYA : Hiç yanımdan ayrılmıyordun. Otelimde yatıyordun.

- ÇELİK : Hangisinde yatıyordum.

- Hangisinde yatmıyordun ki. Ağbimlerin otelinde. Ağbimin oteli benim otelim. Bedava yedin içtin.

- Yediklerimin parasını hep ödedim.

- Pizzaway'den ayrıldın. Gittin benim dairemi ofis olarak kullandın. Pizzaway'den pizza ısmarladın. 8 bin marklık yemek yedin. Onu sildik be, bir kuruş para vermedin.

- Yazıklar olsun. Hakikatten yazıklar olsun. Sen ufak adamsın.

- Sen bedava benim evimde oturmadın mı?

- Hayır...

- Yok yaaa. Talan ettin be talan ettin.

- Sen başka yerlerde tuttuğun garsoniyerlerle karıştırdın.

- Garsoniyerden sen zararlı çıkarsın. Hiç o konuya girme. Biz asistanlarımızla çalışmıyoruz.

Tartışmanın bir yerinde Çetinsaya susayınca, su şişesine uzandı. Kadir Çelik hemen lafını yetiştirdi, "dilin damağın mı kurudu, yalan söylemekten" dedi. Ancak Çetinsaya, en az Kadir Çelik kadar sivri dilliydi.

- ÇETİNSAYA: Yarın çok ağlayacaksın.

- ÇELİK: Kiiiim. Ben çok şerefli bir insanım. Dediklerin doğruysa, Taksim Meydanı'nda silahı dayarım. Bitti mi benim namussuzluklar.

- Yaaa, ne pişkin adamsın sen Abdülkadir. Sen böyle değildin. Senin gibileri sileceğim.

- Niye geldin o zaman buraya?

- Sana hesap sormaya geldim.

- Buraya şov yapmaya geldin zaten. Bu kıyağımı unutma. İnsan bu kadar kanunsuzluk yapınca rahat olur mu?

- Hayır canım, korkum olsa canlı yayına gelmem.

- Biz çok namussuz belediye başkanı tanıdık.

- Biz de çok namussuz gazeteci tanıdık.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır