kapat

16.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ALİ ŞEN(alisen@sabah.com.tr )


Amerikan imparatorluğu ölümsüz mü?

Amerika bugünkü dünyanın hakimi. IMF ile dünya ekonomisini, NATO ile dünya askeri gücünü bütün ülkelerde kendisini hissettiriyor. Peki ABD Cumhuriyet mi, yoksa modern imparatorluk mu? Cumhuriyetçi eski başkan adayı Patrick Buchanan'a göre modern bir imparatorluk ve onu ancak bölge savaşları bitirebilir

ÇEŞİTLİ devletlerden oluşan, büyük devleti yöneten imparator ve imparatorluklar vardı. Geçen yüzyıla girilirken Avrupa'da altı büyük imparatorluk bulunuyordu. Osmanlı, İngiliz, Fransız, Rus, Alman ve Avusturya-Macar imparatorluklarını savaşlar bitirdi.

Amerika ve Japonya süper güç olma yolundaydılar. Bu ülkelerin hepsi kendi topraklarında sıcak savaşı yaşadılar. Amerika ise hiçbir zaman düşmanın işgaline uğramadı. Coğrafi durumu Amerikalılar'ı kendi ülkelerinde düşmanla yüzyüze getirmedi. Kıtadan bir kaç bin kilometre uzakta Japonlar'ın Hawai'yi bombalamaları onlara yapılan tek saldırı idi. Amerika bugünkü dünyanın hakimi. IMF ile dünya ekonomisini, NATO ile dünya askeri gücünü bütün ülkelerde kendisini hissettiriyor. ABD Cumhuriyet mi, yoksa modern imparatorluk mu? İmparatorluklar işgal ettikleri ülkelerden vergi alırlardı. Dominat yani mutlakiyetçi yönetimleri vardı. Bugün dünyanın hiçbir ülkesinde Amerika'nın istemediği lider ve hükümetler ayakta duramıyor.

Dünya nüfusu bugün Coca-Cola'yı, Mc Donald's'ı, Amerikan tüketim mallarını, Amerikan teknolojisini, internet'ini, ulaşım aletlerini kullanıyor. İngilizce dünya lisanı oldu. Avrupa sineması yok oldu. Her ülkede Amerikan filmlerini izleyebilirsiniz. Dünya sanki Amerikalılaşıyor. Halbuki Amerika kendi ülkesi içinde önümüzdeki 50 yılda başta Hispanikler olmak üzere pek çok eyaletten Amerikalılar'ı azınlık durumuna düşürecek.

Pek çok ülkenin ordusu Amerikan silahlarıyla donatılmış. Ve onlar da Amerika'ya bu yönden tam bağımlı durumdalar. Fiyatlarına da, bakımına da, yedek parçalarına da hep onlar karar verirler. Amerika bu malları sattığı ülkelere teknolojisini vermez. Özelikle savunma sanayilerinin gelişmesini Amerikalılar arzu etmez.

İMPARATORLUĞUN SONU
Bir zamanlar Başkan Johnson, İnönü'ye yazdığı ünlü mektubunda Kıbrıs'taki Rum vahşetine karşı Türkiye'nin ABD'den aldığı silahları kullanamayacağını yazmaktan çekinmemişti. Filipinler'den Güney Amerika'ya, Kore'den Almanya'ya kadar her yerde Amerikan askeri var.

Artık Amerika savunma bütçesi yapılırken buna dünyayı yönetme bütçesi diyorlar.

Dünyada anlaşmazlığa düşen ülkelerin sorunlarını çözmeye hep onlar talip. Cumhuriyetçi eski başkan adayı Patrick Buchanan' yazdığı "İmparatorluk Değil Cumhuriyet" adlı kitabında bu modern imparatorluğu dünyada çıkacak bölge savaşları bitirecek diyor.

Bakalım bu modern imparatorluğa hangi ülke ve liderleri ilk defa kendi ülke menfaatlerini düşünerek karşı çıkmaya başlayacaktır?..

Seçimlerden sonra Rusya

ÜÇ gündür Moskova'dayım. 19 Aralık seçimleri Rusya'da sürprizle neticelendi. Bu seçimler ülkenin Stalin'den sonra en genç başkanını iktidara getirdi. 47 yaşındaki Vladimir Putin başbakan ve devlet başkanı vekili, 26 Mart'ta yapılacak seçimlerde kesin devlet başkanı seçilir. Başbakanlığa da 42 yaşında bugünkü Maliye Bakanı Kasyanov'u getireceğine kesinlikle inanıyorum.

Rusya'da savaştan sonraki jenerasyon işbaşına geçiyor. Putin'in bizzat girmediği bu seçimlerden tek galip lider olarak çıktı.

Kendi bakanı Sibirya-Moğolistan sınır bölgesinden olan Shoygu'na üç ay evvel parti kurdurdu ve kazandı. Seçimden evvel Primakov ve Lujkov birliği yüzde 30 oy beklerden yüzde 13'de kaldılar. Onların komünistlerle muhtemel işbirliği de suya düştü. Yaşlı seçmenlerin oylarıyla komünistler oylarını ancak koruyabildi. Artık komünistlerin gücü kalmadı. Duma'daki altı partinin dördü Putin'in kesin yanında. Komünistlerin güçlü ismi Tuleev de yeni lideri destekliyor.

RUBLE DEVALÜASYONU
Ruble'nin geçen yıl üç defa devalüe edilmesi Rusya'da orta sanayii çok canlandırdı. Rus halkı artık bıkmaya başladığı Amerika'ya karşı çıkacak genç, dinamik bir başkan istiyor. Mart seçimlerinden sonra dünyada otoriter, genç bir Rus başkanının rüzgârları esecek.

Türkiye'nin bu yeni liderle mutlaka ilişkilerini geliştirmesi ülkemizin çok büyük yararına olacaktır. İçlerinde Martin Shakum gibi geçen seçimlerde devlet başkanı adayı olan çok yakın dostlarımın olduğu yeni 450 kişilik meclis artık Kremlin ile kavgalı değil.

Bu bütünlüğü Putin'in iyi kullanacağını tahmin ediyorum. Rusya'nın önü açık. Kaostan güçlü lider ve hükümetle kurtulacaklardır.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır