kapat

16.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yatırımın tam zamanı
Büyük bir ekonomik atılım fırsatını yakaladık. Bu atılımın startını yatırımlarla siz vereceksiniz. Haydi işadamları yatırıma

Ekonomi 22 aydan bu yana bir yavaşlama ve daralma eğilimi içinde. Ama biz sanki beş-altı yıllık büyük bir durgunluk yaşamış gibiyiz. Borsanın büyük atağı da bizi henüz kendimize getiremedi. Komple yeni yatırım projeleri bir tarafa, patronlar ve profesyoneller, yeni vardiye ihdası veya kapasite artırımı gibi düşüncelerden bile korkar hale geldi. Bu eziklikte depremin de rolü var tabii.

Ancak hayat devam ediyor. Her gün dünyaya gelen 3 bin 600 bebek ilk ağlamaları ile bize toplumsal ve ekonomik sorumluluklarımızı hatırlatıyor. Bunların beslenmesi, yetiştirilmesi için yeni yatırımlar gerekli. Her gün 3 bin 860 genç, 22 yaşına basıyor. Askerliğini bitiren veya bir üniversitede okuyan bu gençlere yeni iş imkânları yaratmak şart. Bu da sizin yeni yatırımlarınızla olacak.

Gelir dağılımı kriz yılı 1994'den bile daha bozuk. Yaygın işsizlik azaltılırsa, kötü gidişi durdurma şansı var. Bunun yolu da yine sizin yatırımlarınızdan geçiyor.

UYUM YATIRIMLARI
Bilgi çağı ve küreselleşme, mevcut tüm üretim ve pazarlama süreçlerinin elden geçirilmesini ve gerektiğinde yeni döneme uyum yatırımları yapmanızı zorunlu kılıyor.

Siz yıllardır "yapısal reform" dediniz. İstenilenlerin bir bölümü ya yapıldı ya da yapılmak üzere. Enflasyonu düşürmek için son 30 yılın en büyük fırsatı elimizde. Çalışanlar zoraki de olsa bir kez daha fedakarlık yapıyor. "Devlet ekonomiden elini çeksin!" dediniz. Bu isteğiniz de aşama aşama gerçekleşiyor. Ancak azalan kamu yatırımlarını sizin yeni özel yatırımlarla telafi etmeniz gerekiyor.

GENÇ TÜRKLER
Artık Ankara'yı bir "ağlama duvarı" olarak görmekten vazgeçin. Her sıkıştığınızda hükümetten destek beklemeyin. Yeniden yapılanarak, yeni yönetim tekniklerini kullanarak maliyetleri düşürmeyi amaçlayın. "Yüzde 180 kredi maliyeti ile hangi babayiğit yatırım yapabilir" diye sızlandınız. İşte kredi faizi de geriliyor. Bilançolarınızda "faaliyet dışı gelir" kalemlerinin artık küçülmesini, hatta yok olmasını bekliyoruz.

Yatırımın kolay iş olmadığını herkes biliyor. Bu hafta içinde yatırım kararı alsanız, pazar araştırması, proje, fizibilite, inşaat, montaj derken, kurdele kesinceye kadar 3-4 yıl geçecek. "Dur bakalım" derseniz sınırların ötesindeki pusuda bekleyen güçlü rakipleriniz, pazar payınızı kapıverecektir. "Genç Türkler", eğitimli, cesur yeni sanayici kuşağı ellerinde yeterli sermaye olmasa da fırsat kolluyor.

Gıda ve tekstil sektörleri bugüne kadar bizim ekmek teknemiz oldu. Ancak diğer söktörlerde ihracata yönelik yatırımlara ihtiyaç var. Üç yıl önce örneğin chip üretimi için Uzakdoğu şirketlerinden biri ile büyük bir yatırım yapılsaydı, bugün hızla artan fiyatlar nedeniyle dünya piyasasında küçük de olsa kendimize bir yer edinebilirdik.

ANAHTAR SİZDE
Ekonomi, 1994'ten sonraki dört yılda en olumsuz koşullara rağmen sizin de katkılarınızla yüzde 30 büyüdü. Gelecek dört yılda, yüzde 40 büyümenin anahtarı da sizin elinizde.

Cumhuriyetin 76 yıllık birikimi, dışa açılmanın 20 yıllık deneyimi Türkiye'yi şu yıllarda büyük bir ekonomik atılımın eşiğine getirdi. Bu atılımın startını yatırımlarla yine sizler vereceksiniz.

Haydi işadamları yatırıma...

Yeni dönemin yasak cümleleri
Türkiye'de popülizm etiketi genellikle, çalışanlara ve sendikalara takılır. Ancak bazen iş dünyasında da ekonomik mantığı ve rasyoneli olmayan istekler yapıldığını görürüz. İşte bu tür popülizmin örnekleri:

"Devalüasyon şart?": Bir bölüm ihracatçı, turizmci ve yerli sanayici, bunaldığında bu isteği öne sürebilir. Ancak bu tür bir önlem, uygulanan programın rafa kaldırılması ve enflasyonun tekrar yüzde 100'e yaklaşmasına yolaçar. Çalışanların ister istemez yaptığı fedakarlık da boşa gitmiş olur.

"Ancak..., fakat..., lakin..., iyi ama...": "Hükümetin ekonomik programını destekliyoruz..." dedikten sonra bir "ancak" veya benzeri kelime ile söze devam edenlerin verdiği destek yalnız lafta kalır.

"Destek istiyoruz": Özellikle ilk altı ayda vergi gelirlerini azaltıcı ve harcamaları artırıcı her destek isteği, uygulanan programı yarı yolda bırakabilir.

"Talep arttı, zam yapalım" Talebin her kıpırdanışında aşırı oranda zam yapıldığında, enflasyonun yüzde 20'lere inmesi hayal olur.

"Dış rakiplerimiz çok güçlü..." Sanayici ve işadamı, 1984, 1989, 1993 ve 1996 (Gümrük Birliği) yıllarındaki dört ithalat dalgasını göğüsledi. Önlemini alan, yaklaşan dalgaya da başarı ile karşı koyabilir.

Faruk TÜRKOĞLU


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır