Clinton; "Stratejik ortağız..." dememiş miydi?
Hatırlıyor musunuz? ABD Başkanı AGİT Zirvesi sırasında Türkiye'ye geldiği zaman neler söylemişti: Sanki eserlerimizin büyüsüyle büyülendiği için Anadolu coğrafyasının sedefine Amerikan dostluğunu da iyice şırınga ederek; "Siz Türkler eşsizsiniz... Harikasınız... 21. Yüzyıla siz şekil vereceksiniz, bu yüzyıl Türkler'in yüzyılı olacak... You are great... It is amazing... Türkiye ile ABD stratejik ortaktır..." demişti.
Gururumuz kabarmıştı.
Clinton'u alkışlamış...
Yediden yetmişe sevmiştik...
Madem ki, stratejik ortağız, büyük ekonomik seferberlik ilan ettiğimiz, işçinin, memurun, köylünün, emeklinin kemerlerini sıkıp, herkese yüksek vergiler koyduğumuz şu günlerde bütün ekonomik imkanlarımızı niçin seferber etmiyor, örneğin Irak Petrol Boru Hattı'nın yeniden açılmasını niçin istemiyoruz?
Büyük barış rüzgarı esiyor.
Düşmanlıklar külleniyor.
Umulmadık gelişmeler oluyor.
***
Ülkemizin çevresinde dostluk çemberleri oluşuyor. Türkiye Yunanistan'la el sıkışıyor. Avrupa ile bütünleşme adımları atılıyor, İsrail Suriye ile barışıyor, APO'nun idamının bekletilmesi kararının alınması Avrupa'da ve ABD'de çok olumlu, hukuka uygun, olgun bir tavır diye karşılanıyor, Bakü-Ceyhan petrol boru hattı anlaşması ve Ruslar'la da Mavi Akım doğalgaz boru hattı anlaşmaları imzalandı. İran, Türkmenistan'dan aldığı doğalgazı Türkiye'ye satmak için "hadi elinizi çabuk tutun..." diye sıkıştırıyor.
Peki biz ne bekliyoruz?
Orada hazır petrol hattı...
Niçin Irak Petrol Boru Hattı'nın yeniden açılması için stratejik ortağımız ABD'ye "bu konuyu enine boyuna yeniden düşünmesi gerektiğini" söylemiyoruz?
Türkiye'nin...
Kör kuruşa ihtiyacı var...
Kerkük'den başlayıp Yumurtalık'a kadar uIaşan Türkiye-Irak Potrol Boru Hattı, Körfez Savaşı sonrasında 7 Ağustos 1990'da ABD'nin baskısıyla kapatılmıştı. 10 yıl geçti. Bu boru hattı Türkiye sınırları içinde yaklaşık 650 kilometre boyunca uzayan 40 ve 46 inç iki hattan oluşuyor. Pompa istasyonları, Ceyhan'da kurulu yükleme terminali var. Yılda 70.9 milyon ton petrolü taşıyacak kapasitede kuruldu. Hattın Türkiye bölümünün yapım maliyeti, 20 yıl öncesinin parasıyla, bize 1.5 milyar dolara mal oldu. İmzalanan pompaj ve yükleme anlaşması şartlarına göre, Türkiye bu hattın işlediği sıralarda pompaj, liman hizmetleri, petrol arıtım geliri karşılığı olarak yılda 250-280 milyon dolar arasında gelir elde ediyordu. Ayrıca bu hattın açık olması Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ekonomik hayata çok olumlu katkılar yapıyordu ve bazı analizlere göre, hattın kapatılmasından sonra bölgede başlayan büyük işsizlik, sınır ticaretinin durmasıyla gelen ekonomik çöküntü gençlerin PKK'ya yönelmesinde etkili olmuştu. Irak'tan gelen petrolü taşıyan 5 bin tanker, hattın kapanmasından sonra işsiz kalmıştı. Türkiye ayrıca Irak'tan gelen petrolü bir miktar ucuza da aldığı için bu imkandan yoksun kalmıştı.
***
Bu hat 10 yıldır kapalı.
Türkiye'nin sadece boru hattı kirası olarak hesaplanan kaybı 2.5 milyar ile 3 milyar dolar civarında. Ve aldığım bilgiler doğruysa 10 yıldan beri boru hattı çalışmadığı ve içi petrol dolu bir tank gibi kullanıldığı için paslanma ve çürüme tehlikesiyle de yüzyüze gelmiş bulunuyor. Geçmiş yıllarda Türkiye, ABD'ye bu hattın açılması için başvuruda bulunmuş, ancak olumlu karşılanmamıştı.
Fakat bugün şartlar değişti.
Barış rüzgarları esiyor.
Bizim hükümet ne bekliyor?
Niçin bu konuyu sorgulamıyor?
Clinton, Türkiye'ye geldiğinde "Stratejik ortağız..." dememiş miydi? Faturayı tek taraflı ödeyen ortaklığın adına enayilik diyorlar. Alnımızda enayi mi yazıyor?